buruşuk bir peçete hasret öpüşlerini silmiş bir kadın ucu yırtık bir mektup sokak ortasında deniz kokusu vururken kirpiklerinin kıyısına kendimi bulurum beyaz avuçlarında
gözleri yeşil bir rüyaya dalar gibi akşamsefası umarsız bir martının kanatlarını çırpmakta orman karanlığında çocuksu konuşmaları yüreği atıveriyor gecenin serin telaşında
ıssız limanların kıyıya vurmuş kimsesizliğinde kendi koynuna alır gibi saklıyor yumuk ellerini siyah saçlarıma düşen ak menekşelerin rüyasında
deniz feneri aşkın gurur abidesi palmiyelerin aşka vuran yalpalamış sessizliği unutulmaları anlatan bir şarkı kadar pembe bir o kadar sevmek için telaşlı bekleyişleri
yüzü dağların dili lal çiçeklerinde sapsarı kumral bir çığlığın tutuklu inleyişleri gittikçe yakınlaşmakta yokluğuna dair bir serseri şarkının sonuna doğru nakaratı yitik bir atina
hasretine dair polisler mahrem bir sevinçte göremedikçe yüzünü artırıyor özlemliği ellerine yapışıverirken denizin tuzlu şiiri gözlerinden akıveriyor sevmelere dair rimeli hiç bu kadar güzel olmuyor vuslatı bekleyiş her defasında gözlerimden kaçarken gözleri
aşkı unutmaların kör çığlığına bağlayıp yeniden çok sevdiği bir şarkıyı çalıyor anlamsız uzaklar kimse ucuna dokunamıyor tütün esneyişlerinin kendi kendini yakıveriyor bir dal hasretlik bembeyaz ellerine iki damla düşüverirken bulutlardan
unutmalar hep zor oluyor hicran beşiğinde sokaklarda bir karıncanın dua saati yeniden iki damla gözlerimden avuçlarına sarılıverirken
kağıt toplayanlar peçeteyi görmemiş hayret hasretlik hep sürecekmiş buymuş meğer ki bunda ki keramet
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Buruşuk Peçete şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Buruşuk Peçete şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.