MAHALLEDEKİ ÖLÜLERİ
Yıktıkları yere koştu bir kadın ağıtla,
’Size sesleniyorum efendiler’ diyerek; Koştu otuzunda bir kadın Cepheye koşar gibi dirençle. Sizler bu resmi hatırladınız mı? Onunda beyaz badanalı bir evi vardı. Varoş sokaklarına inerken yağmur, O zatürreyi normal saydı ve öksürdü, Ve evde,hastanede,yağmurda ve zemheride, Açlıktan inlerken çocuklar,kapı önlerinde, Ölü verdi öncekiler gibi, Çoğunun adı Ayşe idi, Kocaları sıvacı veya hamaldılar. Tarihlerdir hepside anadolu’lu Cepheye aş taşıyanın torunu, Kim bilir ninelerde vuruldu, Vurulanın torunu, Çıplak ayakla, Şu karşı mahalleye koştu, Düşman ki tonluk canavar, Eli çelikten ve sağlam. Suçlu! Şu zavallı gravatlı adam Uzaktan sokağımıza bakan, Yakan,yıkan ve ağlatan, Hani canım bildiğiniz şarlatan.. (Kentsel dönüşüm adı altında, Yoksul HALKEVLERİ’ni yıkan para müptelası tüccarlara) |