KOR ÇİÇEĞİMdilin dışa taşmasıdır şiir Hasreti isa aynalar ahlaksız olur çıplak gözle bakarlar insana hasret hep başa sarar ayrılıkları aşk bizi anlatır çocuklara hayatı öğrenmek için çıktığım bu yolda kendimi kaybettim ardıma dönüp baktığımda gölgem gülüyordu bana kaç gurbet öznesini s/arar sularda bitmez akşamın koynunda bıraktığın o derin sızı ay kırık kanatlarını s/aldı suya artık gitme vakti geldi yalnızlığım bekliyor beni kapıda benimle pazarlığa oturuyor yüreğim korku çukur gözlü bir sevgili bilir misin karanlıklarda açar günah gülleri sevgiyi soyunarak girer yatağa kadın en güzel yerinde bitiyorsa bir rüya uykuya dalmak boşuna ayrılık ayında bahar yeşilinden vurulur gün geçer karşıma pusular bana kurulur soluğunu içime hapsederim gün boyu çığlığım uzun susar gece meydan okur günahları hep yanlış tartar kantar bir kuşku yuva yapar yüreğine güneş böler kendini senden uzak gölgelere örtün gün kırıklarıyla üstünü gecenin insan başkasından sabrı öğrenmez kendi yükünü zor taşır yelkovan ötede gün yanığı bir gül düşer kaldırıma saatler en doğru zamanda durur bazen derimin üstünde rengini arar frengi bir şilebin sintinesi boşaltır gözlerine içindekileri suya uyku haramdır mendilim hasretini bilmez gözlerinin ihanet emrini ölümden alır insan celladını da bağışlamayı bilmeli yarasından helallik almayı öğrenmeli bıçak cesede cesareti yükleyebilmeli tabut acısıyla baş başa yaşamalı yürek beyaz gül dönüştüğünde bordoya daha çok mu kanamış oluyor aşk ne çok üşürdün sen dudakların dudaklarımdan çekilirken kan kusardı yataklarda şizofren sevişmeler kumrular beyaz bulutları giyer akşamı cami avlusunda geçirir bir susam tanesi duvarlar rengini ç/aldırır yağmurlara bir ana alın teriyle ekmeğini yoğurur çocuklarının gözlerine bata çıka kalbim ayaklar altında kıvranan karınca telaşında ne çabuk kandın uykulara bir fotoğrafa sığındı gözlerin elvedalar el sallar çalıkuşu yanlış konar dallara aynalar kırılgan zaman döndü sırtını aşka tenin yuvarlandı üstümden kor çiçeğim erken yakalandık ayrılığa İsa İnan |