Yıldırımlar fotoğrafımı çekiyor sürgünlereÖlü kuşlar uzanmış artık düşlerime, Faili meçhul cinayetler vurulmuş alnımın ortasına, Çocukluğumdan kopup gelen bir cemre, Düşecek yer ararken yüreğimde, Zemheri düşüyor her mevsim Suda kendini arayan balığın karnından, Karanlık bir gökyüzüne Ne yapacağımı bilmediğim bir gecede, İmge kanatlarıyla girince şiirin içine Bir yolculuk başlıyor meçhule, Hayaletler kuşatıyor tüm korsan gemilerimi, Yıldırımlar fotoğrafımı çekiyor sürgünlere, Firari aklım bedenimden, Ayrılmaya tevkif edilirken, Bir gül daha dokunaklı olurdu elbet, Ellerime vurulan kelepçeden Kuşlar kafası koparılıp atılmış bir çuvala, Bir çuval kuş döküyorlar yastık altıma, Gecenin resmini ay şehlasıyla döküp tuvale, Şiirlerde ver yansın edebiliyorum statükoya Sonra oturup mavi eşofmanlarımı giyiyorum, Geçip buzlu camın karşısına Ram olup kabilin baltasındaki kana Sıradanlığımızı sıra dışı etkinleştirmeye çalışıyorum Kitap okumayı bıraktım kırlangıçlara, Dün gece bir istiridye kaçırdım darağacının gölgesinden, Bir cellât elma uzattı bana dedi cennet bahçesinden Gri bir kartal uçup geldi göğsümün üstüne, Çıkarıp yedi kalbimden kırmızı bir nar, İçim har oldu, dilim lal, Uzanamadım gökten düşen bir meteoru tutmaya Yani böyle oturup gecenin damında, Ay ışığı topluyoruz ağrıyan yanlarımıza Şafağı beklerken, Şafak kaçıp gidiyor elden, Toplamış pılını pırtını güneş Başka ellere mi gidiyor Kar küreliyorlar yine üstümüze Karlı bir hapishane sabahına uyanıyoruz, İhtilal borazanları çalıyor radyolarda, Üşüyoruz Hava soğuk Zulmün radarlarına takılıyor soluklarımız, Zaman yüzümüzde kurumuş bir ırmak yatağı, Gitgide zorlaşıyor kandilleri yakmak geceye, Bir köstebek yol gösteriyor özgürlüğe, Bir beyaz kuş uçuyor şimdi yalnızlığımızı çoğalttığımız aynalarda Ağlamak için kan nakli yapıyorum gözlerime, bunu kimse bilmiyor Kartondan kasabalar yapıyorum gökyüzüne günün hayaletinden Biraz daha geciktirebilmek için belki çocukların gözlerinden mahpusları, Belki biraz daha dinamit koyup havaya uçurmak, Köprü altından geçen küçük dağları, |
ellerimde gül renkli bir kelepçe, ay ışığı toplarken gecelerinden şehrin.
şimdi;
hangi dağda bir şiir ölse, oraya gömün gençliğimi..