Aşk...Bir telefonun zil sesinden Farid ağlıyor notalarında... Morricone’nin müzesi Chi mai imkansız yaşamak dünyayı yani özlerken gözler sevilen gözleri biraz ayazlarda yanmaktır dünyada ki tüm aşkların bahtsız kaderi Aşk günahkardır... Kimi zaman eller yanar duasında Kimi zaman da sema ağlar sesinde... İtalyada bir şehir oluverir yatak battaniyeler gecelik sevgili suskun kalır gülüşlerin gerçeği çekirdeksiz domates kadar sahte gözlerde yanmayan aşkın alevi Aşk günahkardır... Kimi zaman cehennem kızarır nefesinde Kimi zaman da hayallar düşer katında Ankara da ruhsuzdur benzeri Adana da çok da ıslak, nemli Bursa da yeşili sever kendisi İzmir de hisli, efsunlu bir hali İstanbul olan aşkın tek hecesi Aşk günahkardır... Kimi zaman kördüğüm çözülür dilin Kimi zaman da kalmayınca hiç sevdiğin Mucizeler kapkaranlık olur Bir beklenen kutlu el hülyalarında Her bir renk ayrı bir his, Her renk ayrı bir bahar... Sende olmuşken her şey tarumar... Aşk da kalmaz o an... Yatacak bir yatağın Yastığın Hayatın dahi Artık kalmayınca... Çünkü aşk bir günahkardır... Unutulur Kanar herkes zehirli balına... Sokaklar bile şahit iken Defalarca erkeklerin ağlayışına ... aşk bir günahkardır; yoksa boşuna mı besteledi farid o kadar besteyi.... Kadınlar titreyerek boşalırken inci tanelerinde Rönesans denen karanlıklar cehennemi En çıkmaz sokak olup da çıkışı unutulan Aşıklar cennetinde... |