DÜRDÜM YILLARI !!!
Güneşi yakalamak için
Uzattım ellerimi, Sabırsız ayaklarım Ğüneşin sıcağında dondurdu beni; Bu başı taşırken omuzda Bilmez mi insan ne yaptığını, Ne bileyim işte, Bir de baktım ki, İki kocaman değirmen taşı içinde, Bir küçük Buğday tanesi gibi, Öğütülürken farkettim kendimi!... Güneşin göbeğindeki kızıl ışık, Avuçlarımda dürülürdü Eskittiğim yıllarda; Eskiyen yılları eklediğimde, Yaşayacağım yıllara, Kendimi dürdüğümü anladım Güneşteki ışık yerine... Güneşin kızıl ışığı, Bir şey kaybetmemiş halinden, Kendime baktığımda, Kelimeler kaçar oldu beynimden; İşte dağarcığı çalınmış Bir beyinle dolaşıyorum, Bu sokaklarda kalan yılları... Sokaklar aydınlıkken Ben çakılıyorsam Asfalta kafa üstü; Anlatmaya gerek var mı? Geçmiş yılların, Gerçekten eskimişliğini!... Yıl:06.06.2011 Saat:20.40-20.50 Çengelköy/İST: EROL KEKEÇ |