Sessiz Bir Balkonda
Sessiz Bir Balkonda
hani yapraklardan göremezdik önümüzü yükseklerden ışırdı hayat o güney şehrinde dağ dağa yol yola benzemezdi biz adama öpüşmeye sıkışırdık kederimize bile aldırmazdık boynumuzu bükmezdi hiç bir şeye aldırmamak özlemeye daha o zamandan hazırlardık birbirimizi... öykündüğümüz yıllar öncesinin akşam üzerine yüz tutmuş sarı sıcak bir kentin kendi kabuğuna çekilmişliğiydi sobamızdan başka dost bilmezdik kış uzun değildi suç sanılmazdı akşam bulutlarına bakan kendini unutmuş şarkısız kalmama tutkumuz kırmızısı mutlaka bol... kendimi aklayamam dışındaydım sessiz bir balkonda dünyayı düşünmenin içine atıldığım sokakları yaraladım hırpaladım camlara dolaşan ölümsüzlüğe bakmaları zamanı harcayan kurşun bendim koşuşlarımda balistik raporumda öyküleşmeyişimizin çok öncelerde kalmışlığı sığlık bu tellere konan kumruların sorgusuz katliamı kırmadan incitmeden gömmemeliyim kendimi kendime... masumdu yol kenarlarında yarınları düşleyen oyunun hep dışında kalmışlıklar ayva tüyleriyle çipil bakışlı bir deniz kızının özlemleriyle büyüttüğü bu sıra dışılık sadece ölümü sıradanlaştıran bir aşk değil bu aslında... ölümün kendi sıradanlıktı ne istediğini bilmeyen ne dediğini bilmeyen bir basitlik örneği ta ki aşkla anlam kazanana kadar bütün bitişler güneşin batışına bakmamanın olmazları kadar geleceğim sana… Kağan İşçen |