(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ederlezi / hıdırellez şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ederlezi / hıdırellez şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kaderinde taşlara yaslanan en mühim yemek hüzündü, mavi gözlerinde güneşten damıtılan kızların mavi damarlarında. Elleri vardı. Kınalı elleri ve de mavi gözlerinde siyah hüzünler vardı ağıtların siyah sürmelerinde, o kızların yıllardır.
Bahar ateşlerinde masalsız serüvenlerde bazılarının okuyacağı hikayelerin baş kahramanı, o küçük kızlardı, elleri yumuk yumuk.
Nefesine gücü bahşeden Rabbin, hüsnüne yarışır bir kaderdi belki de.
Ama ağıtlar rafa kalkmadan, dizlerinde huysuzlaşan veletlerin yüreğinde kanın akmasına olan rikkat gibi, incecik göklere değen koca adımların sığınaklarında saklanan ve de yasaklanmaya yasak koyulmuş acıların rüzgarlarında insanlar sığındırttırılmıştı.
Yanan ateşlerin içinde kış bulutlarını saklayacağına dair şemsler vardı.
Kirli sarı saçlarında ve bir goran feryadında.
...!
Ama iliklere hüzün mandalı ile tutulmuş inci kederlerin , Cennet kuşatmaları vardı. Hızır’ın ölmediğine dair bürhan ararken insan, aksinde külfetleri iki damla gözyaşı yetim sancıların sükut nöbetlerine iliştirilmişti ukala sinişlerinde.
Yaz gelecekti...
İblis yine iş başındaydı...
Karabasan kanatlarının rüzgarlarında ‘ baba, sen olsaydın’ feryatlarında, tepe de dikilmiş bir Hırvat canavarlığı mevcuttu.
Korkuyordu asır, ağaçlar da bu bahar gelmek istemiyordu, her zaman gelmek için can attığı toprağa. Bir yirmi yıl kadar acısında, bir asırlık kargaşasında, bir Osmanlı ararken mai nehrinde.
...
Her ezan okunurken çalacaktı o yine..
Pekmez şişeleri bu sefer kan yerine gözyaşlarını akıtacaktı saydamlığında, ama yaşların tadında yine kan olacaktı. Kursağında hanlarda sarhoş olmuş darağaçlık paklığın zıttı, yüreklerde ' küfür' d/olacaktı.
Selamsız bir bamteli; Sessiz ve birkaç saatlik.
Çoktan unutmuştuk bile..!
-Anne, akşam ezanı okunuyor, babam gelmeyecek mi?
-Gelecek oğlum, gelecek. Yaş pasta almaya gitti ya!
Ya onların babası..!
Selam olsun şairim.Yazılacak destanlar varken, şarkıya ve şiire binayen saçmaladı kalem.affola!
Ya güzelim, bu duygu harmanı insanı yitirir kuytularda. Ve bu müzik, işini çok iyi biliyorsun. Damara zerkediyor şiiri iyice.
Ölümler kol gezerken, yüreğimize düşsün hıdırellez, yangın olsa da dört yanımız, korkmamak gerek, hayat hepsine galebe çalacak bak kuşların kanadında umut gizli...
PAZARIN PAZAR OLSUN, SEVGİM KULAĞINA MUTLULUK ÜFLESİN HE Mİ?
sevgili fulya şiir tartışılmaz fakat bu şarkı ne yaptın sen böyle kaldım böyle yazacak hiç bir şey bulamıyorum yine herzamanki gibi harika bi seçim yürekten kutluyorum...
şairem dökülmüş yine kaleminin renkli CAM bilyeleri... önce hasret , murat sandım sözlerini ... yanıldım...
VURDUN sonunda bam telinden vicdanımı ... kalemin tükenmesin tabiki... bol boll bir sürü yaz ki her daim dişlerimin arasında HAZ meyvası olsun..... sevgilerimle....
Çok güzeldi fulya. Aklıma ederleziyi dinlerken etkilenerek yazdığım bir şiirim geldi. Fakat diğer pcde kayıtlı olduğu için ekleyemiyorum. Ama itiraf ediyorum senin şiirini daha çok sevdim.