Namus Üzerine
Sen
Kalemin çığlıklarında doğan kadın. Kağıt üzerinde yüceyken Gazete sayfasında öleceksin. İhtimalsizlik gibi düşünme Bir serseri kurşunuyla düşersin yere.. Mektep kapısında oğlun,kızın bekler, Damarlarından fışkıran kan Toprakla kucaklaştığı vakit geçecekler, Küçük yürekleriyle anne türküsü söyleyecekler... O türküler ilahi seslerine eşlik edecek, Birde gül dikilecek toprağın yüreğine, Sen vazgeçmiş olacaksın yaşamaktan Sen yaşarken vazgeçilmiş olan.. Ve büyüdü çocukların Kafalarında taşıyorlar seni, Akıllarına düşüyorsun, Karanfil uzatıyorlar ellerine, Sen kırmızıya düşmansın Bedenin kansız,kuru kemik, Adın konmuş sıska gelin, Ama evlatların Daha dün gibi Düşmandır babaya, Baba karışmış insanlara, İnsanlar katil elini Tanıyamaz ya.. Sen Ölü babaannesin şimdi Adaşın olmuş torunun ayşe Siyah gözleri,uzun kirpikleri Zannedersin ananın kızı ayşe, Serpilip gelinlik çağa gelmiş, Duvaksız göndermiş babası, Sitemin oğlunamıdır,torunamı? Kanı kaynıyor el adamının Çekip vuruyor ayşeyi alnından Toprak’da senin kokun Toprak’da ayşenin kanı, Ama ölmüş yine bir kadın Kocası sevimsiz katilin Katili tecritden kaçan beyin.. Sen ölmeden öncede Öldürüldü orada bir kadın Nedir bu namus dediğin? Namusumu eli kanlı beyin? İşte öldürüldü orada! Öldürüldü torun ayşe Öldürüldü ayşenin torunu Öldürdü ayşenin kocası Öldürdü namusun soysuz çocuğu... |