BEBEĞİN SESİ
Bir şeyler yazmanın güzel olacağını düşündüğüm sıralar,kapitalist düzenin yeni kurbanlarından biri takıldı gözlerime,
Yetersiz beslenme ve sistem elemanlarının mezesi olmuş küçük bir bebek... Sen boz toprağın küçük parçası, Kızamıktan ölenin küçük bacısı, Üzerinde gezinen beyleri tanıyormusun? Lacivert renkli pantolonunu çamurdan sakınan, Kol düğmelerinde parti rozeti taşıyan, Ananın ak sütünü kurutan, beyleri tanıyormusun? Olurda birgün doğarsan yeniden ki kuşkusuz ağaç dallarında boy vereceksin, Görmelisin aşsız,ekmeksiz,sütten kesilen anaları, Bir paket mamayı gramla evine taşıyan babaları, Ölüm çığlıklarının yükseldiği yoksul evlerini, Gördüğün için tükürmelisin yüzlerine, Gölgende göbeğini kaşıyan efendilerin... Onlar ki.. Mayıs günlerinde yüzünü gösterenler, Bir kaç broşürle göz yaşı silenler, Elektiriksiz köye eşya götürenler, Sobasız evlere kömürü dökenler, Damarımızı kansız zannedip Vaadlerle kan satmak isteyenlerdir.. Onlar ki... Açlıkdan ölmüşse bir bebek İkdidar hatasıdır diyerek, Malzeme ederler işleri bitinceye dek... Yoksul olmak suçtur, Umutsuz kalmak gibi, Bir çocuğu toprağa vermek gibi, Midemizdeki solucanın, mahkemesinde yargılanırız, Cezamız iliğimize kadar sömrülmektir, Kimimize aç olduğumuz için Giydirilir ölüm yelegi... Onlar.. Ölü resmini afişlendirir asarlar sokak aralarına, Birbirlerini suçlayarak tutuşurlar kavgaya, Açın halinden anlamazsın der,söverlerde, Oysa çoktan ölmüştür bir çocuk, Suçu umutsuzların sofrasında olmaktır, Kimine göre sorumsuz anası babasıdır... Tek birşey affettire bilir kendini, Yıkıldığında havuzlu evlerin duvarı, Çıkartıldığında zengin kilerinden ekmekler, Ve boşaltıldığında kasaları, Kesildiğinde bahçedeki zenğin ağaçları, İşte o vakit görmeye başlayacaklar seni, Anlayacaklar ağaçdaki yaprağın halini, Diz çökecekler önünde,secde edecekler, Sen indirip başını bakacaksın aşağı, Bir tanrı meleği gibi,gülümseyeceksin, Sonraki doğacaklar adına, kuşkusuz Tüm yüreğinle sevineceksin... DVERİM DOKDERE |