Son Nefesini Sakladı Şafağa
SON NEFESİNİ SAKLADI ŞAFAĞA
-hâlâ delirmedim öyle bakmayın bana buncadır yazıp okumam ve buncadır alnımda eskiyen zaman bundandır acı çeken bir yüzü gemisini yürütenlerde değil çıplak gözlerinden okumam- bir devirdi geldi çattı turnaları vurdu geçti bir yanında dağ bir yanında kar boran ve çıplak ayaklarda sınandığında yitip gidenlerin umudu büyüdü öte sokaklarda nar ağacı nar ağacı dikenin midir senin çiçeğin midir bana tatlı gelen gül yanakları kasıldığında toprağın emaneti dönüyordu toprağa tanınmazdı yüzleri arkasında yığılmış karanlıklarda bir saray sofrasında içildiğinde yola vuranların sancısı ağıtlarda yükselince düşmana inat bir direnişçi gülüyordu ölüme bir devirdi geldi vurdu hey eteğinde kaldı çocuğunun elleri minnacık gözlerinde gizlenmiş yüreği direnenlere seslendi ardında uçuşan ahlar, dara duran çocuklar itilmiş sofralarda boynu bükük büyüdüler el kapısıdır-el yurdu unut dediğinde kendini bir kara bulut üstünde gösterirdi gücünü bir devirdi geldi çattı hey hey hey tanınmadı ahların ardındaki gözyaşları omuzlarda taşındığında karşısında duranlar üstüne düşerken celladının kokusu bir kelebek inatla son nefesini sakladı içinde çıkarmak için o nazlı şafağa öyle bakmayın bana hâlâ aklım başımda zalime karşı çırpınan bir yürek ellerimde büyüyen bir gelecek umutla bakıyor duman tüten dağlara ve umutla tutuyor kardeşinin elini toprağından sürülse de ırağa nar ağacı nar ağacı dikenin midir senin çiçeğin midir bana tatlı gelen (Adsız Fırtınalar Doğuyor) Ercan Cengiz |
eteğinde kaldı çocuğunun elleri
minnacık gözlerinde gizlenmiş yüreği
direnenlere seslendi
ardında uçuşan ahlar, dara duran çocuklar
itilmiş sofralarda boynu bükük büyüdüler
el kapısıdır-el yurdu unut dediğinde kendini
bir kara bulut üstünde gösterirdi gücünü
YÜREGİN VAR OLSUN DOSTUM KUTLARIM YÜREGİNİ.
SAYGILARIMLA..........