İNANMAKatmacanın ellerinden kurtulan serçenin yüreğiyle sığınıp /kandın gecenin diline tuzağa düştün keklik gibi ********** artıyor ağrısı hangi yer, hangi zamandı yokluğuna çivilendiğin gün? dört mevsimken yaşam için dışın sonbahar kıramıyorsun kapısını gecenin çıkamıyorsun diğerlerine soluğunu unutmuşsun günün zorunlu nadastasın soluyor güncende hayâllerin… sürekli müşterin v e l î n i m e t i n gece yana yakıla dinliyorsun yine de tenini karaya boyuyor sessiz soluksuz umut yoksulu oluyorsun görünmeyen gölgenle varsan, onun da gelmesi lâzım seninle kanıyorsun yanıyorsun durmadan talan ettin çiçeğini akılsızsın badem ağacı gibi dünyanın karanlık yüzünde gölgeni var etmeyi öğren önce tutun ona gemisini kurtaracak olan kaptan sensin bir madencinin sabrıyla geceden aydınlığı çalmak olsun en büyük hırsızlığın sonra gel, yıkan gün hamamında topuk dikenini çıkar yürü korkusuzca/ durma sık gecenin gözüne kamaşsın ruhu düşsün ışık kovanıyla nâmını bitir, huzurunda fatihayla yeniden dön içindeki aydınlık telâşına bahar rüzgârlarını kucaklasın bahçen sararan evreni yeşillendirmeye çabala katkın olsun yarınların mirasına uzatacak bir elin olsun merhem ol bin yaradan birine tek el, tek ayak , tek göz yetmez ki bütünlüğe anlıktır nefes, geçer gider yalnız güzellikler kalır geriye anılanlar böyle anılır bir tek ve her şey inanmakla başlar unutma!… Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
merhem ol
bin yaradan birine
tek el, tek ayak , tek göz
yetmez ki bütünlüğe
...
çoğunluğun tekliğise..
yeter elbet
saygılar