ÖLÜ BALIKLAR
Her sabah
O tahta’dan evimin içinde Masadaki peyniri ziflenen farenin Diş gıcırdatan sesiyle uyanıyorum. Karşımda ilk selamlaştığım denizin Ve onun dudaklarında gezinen dalgaların doyumsuzca kayalara çarpışı, Deniz kuşlarının ağızlarını süsleyen balıklar, Günün güzel geçeceğini müjdelerdi bana. Sevgilimin mektupları geldiğinde Soğuk biramın yanını süsleyen sigaram Coşkuyla cigerlerime yol aldığında Ben kelimelerin içersinde aramaktaydım Kadınımın o ceylan gözlerinini. Gizlensede onlarca kadının içersine Yinede ele verir kendini sıska haliyle, Işıltısı vurur gözlerime,yansır gökyüzüne, On binlerce yıldıza yansıyan sureti Bir çırpıda ihbar eder kendi güzelliğini, Belkide bu yüzden anladığım tek şeydi Sevmenin ötesine gidemeyen sadakatim. Ahh Şimdiki sabahlarım; Vurulmuş ölü kuşlarla dolu, Ağaç yapraklarına gizlenmiş bir kısmı, Onlarda ölecek, içlerindeki ölüm korkusuyla, Bir yıkımın habercisi gibi Gürlemek de deniz ağzıyla, Hani nasıl fışkırır kan savaşın ortasında Baktığında kin kusarsın zorbalara, Oda öylesine savurmakta içindeki kanı, Yüreğimi yaralıyor ağlayan yagmurun çırpınışları, Bahçemde ölüyor mavi saçlı menekşeler. Ölüyorlar bir bir Karşımda balıkların mezarlığı Oysa geçen ayda çırpınıyorlardı Akıtmışlar yaşamın zehrini suyumuza, Bu yüzden kabuslar eşliğinde Her gece gözlerimde ölü balıkların resmi. Ben son bir cesaretle yazıyorum Bir kılıcın keskin ucu gibi acıtmalı yüreklerini, Ağlayan nehirler,denizler,okyanuslar aşkına Bırakın zehirlerinizi dökmeyi Yaşaya bilsin balıklar,kuşlar,bahçemin çiçekleri İsterseniz tutuklayın kelimeleri Ama görün ölen küçük dilsiz insanları, Kaldırın başınızı utanmadan Kim kıyabilir yaşayan canlıya Hangi tanrı kabul eder bunu? Birgün sizde öleceksiniz Ölecek zengin köşkleriniz Kristal akvaryumdaki balıklarınız Odanızı süsleyen papaganlarınız Ama yinede bir ihtimal var Yaşaya bilmesi için doğanın. Görün: kokuyor denizdeki ölüler Sondefa çırpınıyor kımıldayanlar Birazdan yarılacak deniz ikiye Fışkıracak içinden nefreti Bırakın! şarkısını söylesin ’ Ey ateşden sudan toprakdan’ doğanlar. Bu akşam uyuşuyor sol yanım Çünkü biliyorum sıra bizlerdedir Sürüklenecek cesedimiz Bizimle yakacaklar tarlaları Titrerken tutuşacağız Alevler yükselir yükselmez Coğrafyayla bir yanacağız. Ey Haber alamadığım kadınım, Birazdan uyanacak güneş Birazdan turuncuya çalacak rengi Sıcaklığı serilecek yeryüzüne Kokacak balıklarımız Anlamını yitirecek kuşlar Aç kalacak odamdaki fare. Sen savaşmalısın orada Unutma sevgili Omuz vermelisin halkına Fareye yem olmakdan Daha kötüdür yenilmek onlara.. DEVRİM DOKDERE Japonyada nüklerin yok ettiği küçük canlılara... |