Kader Yarası
Kader Yarası
sokağın oldum da benleşti balkonların bekleyişi sırra kadem bastı göz pınarlarından içtiğim hicran ateşleri yangınlarını içtiğim o yolculukta dudaklarının al benisiyle güneşini saplamıştın yüreğime ve artık sensiz gün doğumlarında daha bir senleşiyor yalnızlığım ben ben olmaktan çıkıyorum kaderin oluyorum o kapkara yolculukta kudurgan o soluksuzlukta sonsuzlukta.... yaralarım iyileşmeyince çöl kumu bastım boşluğuna bırakıp gittiğin her yer sonsuzluk kumuyla boğucu sert rüzgarların insafında divanesiydim saç tellerinin şimdi oluk oluk kanayan fırtınaların habercisiyim saç tellerinin tel örgüsünde... suçuydum hayatın ellerinden uzağa düşünce el yordamım sanki ömre zarar bir kargaşada bir tek kaybolmak kaygısıydı sonunu görmek imkansız kış ikindileri boyunca senin beni görmediğin yerde yok olur zaman hicran ki hayatın kader yarası yırtık hırkası ömür kışımın... dışarıda sancılarıma kötü komşu yağmurun penceremden uzak nazı içeride üzerime yürüyen bu akşam alacalığı acımasız sensiz kör noktası yarına heveskâr ağlayışların oysa ben ara şoselerin babasıydım keşmekeşsiz gölgelerimle gelirsen benden çok menzilsiz yollar sevinecek sabahsız sabahların sonrasız çilesinde... ilkimde acı kahve yarısı sonumda kirpiğin çam sakızı sayıklarken orman börtü böcek ve en uzak liman yüreğimin yazmaya korktuğu o son şiiri ismine hazırlanırken bütün sesler yittiğim yerde başlarsın acı kahve yarısı yokluğun başlar çünkü aşk aşksa yokluğuyla da soyunur sonsuzluğun turuncu ufkuna yaralıdır kader nefesimdeki nefes sesinin dinmez uğultusunda... Kağan İşçen |
bırakıp gittiğin her yer sonsuzluk kumuyla boğucu
sert rüzgarların insafında divanesiydim saç tellerinin
şimdi oluk oluk kanayan fırtınaların habercisiyim
saç tellerinin tel örgüsünde...
anlam dolu dizeleri kutlarım,aşk yaralarını hiç bir şey kesmiyor kaan.
Saygılarımla...