HiçKırık
HiçKırık
anı kırıkları batarken böğrüne gecelerin sayıkladığımız anların yorgunluğuyla düşecek son yaprağı ömrümüzün... çaresiz ayrılacağız birgün tatlı bir kahverengide... zayıflayacak su pamuk gibi ellerini özleyeceğim sevgilim ama sen en uzun çölüydün acılarımın kuruyacağım.... çiy kokulu bir sabaha düşecek yolum ayağa kalkacak hastalığım saçlarına tutunarak en son telaşıyım yanağına düşmüş kirpiğinin daha da sokulacağım sen de bitmelerin soluksuz soğuk gövdesine... yaraları dinmeyince ışık yoksunu sokakların o çocuksu çilek rengi sesini içimde tutarak yürüyeceğim evlerin is kokulu mutsuzluklarına sesinin yankısıyla övünecek bütün yalnızlıklar belki senden çok sesinden çok özlerdim ismini söylemeyi tanımadığım insanlara söyleyeceğim... affetmeyeceğim sensiz gelen mevsimleri kapının eşiğinde bitecek bütün dünya sorular yanıtsızlıklarıyla ıpıssız hiçbir çıtırtıya tahammülüm yok sevgilim göz altlarını çok öperdim büyümeden kaybolmuşluk kayboldum kayboluyorum kaybolacağım... artan yoğunluğuyla bastırırken sessizlik göğü sarartırdı beni unutuşun benimle beni unutmayı paylaşsaydın ağlamazdı şiirlerin umutsuz kanı seni yalnız ben böylesine sıradışı sevdim sevgilim yalnız ben böylesine sıradışı öleceğim... ayaklarımdan başlayan sızıyla susacak kuşlar cesur bir ağaç hışırtısı arayacağım sonumu avutacak cebimdeki şiir kırıntılarında habersiz gülüşlerin biliyorum yollar benden sonra da bitmeyecek sevgilim zaman kaygısızca akacak bir yalnızlıktan diğer yalnızlığa dilekler tutulacak kayan yıldızlara dargın yüreğim seni kimselere söylemeyecek... hadi balkonuna çık rüya iklimlerimizin koyu yaz yeşili bir ara zaman diliminde inan düşlemen yeter ellerimi tutmayı ben gerçek nedir bilmem seni sevmekten başka içine düştüğüm bu uzak yalanın yakın yalınlığıyla kalacağım elinde tek gerçeğimin yokluğuna bile kıyamadığımı bilemeyeceksin sevgilim kimseler bilmeyecek... cesur uykulara daldığımı duymayacaksın belki belki ağaçları bezgin bir sonbahar sanacaksın ilk ve son gidişimi bu son sensiz sana gidişimi tüm evrenim kırık bil ki hiçbir gidiş bu kadar sonsuz olmayacak hiçbir kırık bu kadar kırık güzelliğin kadar büyük ve sonsuz bu ayrılığın uzaklığın kadar yakın ve gerçek bir kavuşmak olduğunu bilmeyeceksin sevgilim kimseler bilmeyecek... Kağan İşçen |