Ey maphus gözlümKadınım Mühürlenmiş dudaklarım, Bir kelebegin yalnızlığı kadar,yalnızım, Sana dokunamaz sözlerim bilirim, Fakat yokluğunun,ilk gününde Yol aldığımda,tozlu patika yollarda Göre bildigim tek şeydi ağaçlar. Dalmıştı güneşin masum yüzü uykuya, Gün karanlığı sayıklamaktayken, Yol aldım,tozlu patika yolda, Toprak: üzerindeki çalılara saklanmış Çalılar arasında,ateş böceklerini görüyorum Karanlığı kucaklamaktaydılar, Sıcak şarkılar eşliginde. Bir çocuk sesi yankılandı, Yeni devrilmiş ağaçların arasından, Çözüldüğünü hissettim mührümün, Ve yaklaştığımı küçük kelebege. Attığım her adımda yeşermekteydi bahar yeniden Elma ağaçlarının kokusu dersen,baş döndürücü, Batan güneşin,bacısı ay kadar beyazdı yüzü Gözlerinde masal çocuklarının çakır rengi, Saklandığını ihbar eden toprak, uyandı uykusundan. Ateş böcekleri,arkasından yürüdük, Vardığımızda kente,çadde ışıkları sönük, İnsanlar derin uykulara,yenik Oysa ben yeni uyanmaktaydım uykudan. Güneşin doguşuna henüz vakit varken, Sende aç gözlerini,kulak ver, Duydugun ve gördügün ses, Düş dünyasında olsada Senin bebegin.. Devrim dokdere |