YOLCUNUN ISTIRABIYolcunun ıstırabı, sanmayın ki yoldandır, Yüklerin ağırlığı, güçsüz kalan koldandır. Şâhâne az bulunur, bahâneler boldandır. ---İpi kısa olanlar, kuyuya derin diyor, ---Yandım Allah yandım, su verin diyor. Kimlerin neyi yoksa ondan feryat ederler, Kurtları koyun sanıp, arkasından melerler, Olmayana göz diker, olanlar benim derler, ---Dünyayı versen yetmez, insanoğlu doyumsuz, ---Dışlarıyla riyakâr, içleriyle uyumsuz. Ham hayaller peşinde safi gönül eğlemek, Hiç değeri olmayan çok sözleri söylemek, Hovardaca harcayıp, vakti ziyan eylemek, ---Havayı bulandırır, gidişi zora sokar, ---Nefisler isyan eder, nefesleri pis kokar. Nasıl duymak isterse, öyle anlar her sözü, Nasıl görmek isterse, öyle görüyor gözü, Gönül kapısı paslı, örümcek sarmış özü, ---Kalpleri katılaşmış, üstünü yosun tutmuş, ---El-âlemle uğraşıp, kendisini unutmuş. Anlamaktan kaçıştır, sorulmayan sorular, Her türlü firarinin, kahredici sonu var, Soru cevap arayan, en mukaddes konular. ---Bedeli ağır diye, bilenden sorulmuyor, ---Beden aklı ben diyor, Ruh için yorulmuyor. Bir vekile sığındık, ters düştük vekillere, Çok şükür bağlanmadık, manasız şekillere. Verdiğimiz her mesaj, gelecek nesillere. ---Çağdaşlar bizi bilmez, bilse işine gelmez, ---Çok şükür ki Rabbime bu gölge hiç yükselmez. Kâinatta ki her şey, benim olsa ne çıkar? Bunları bina eden, bir gün başıma yıkar, Gönlüm aşka müptela, ne usanır ne bıkar, ---Ölüm; en yakın zaman, doğum denen milada, ---Hangi ten kimde kaldı, hangi canlar dünyada? 08.02.2011…Mustafa YARALI |