BENİM BABAM!!!
Yetmişli yılların başında
Biçerdöverler yokken Urfa Harran ovasında Buğday tarlaları Sapsarı kesildiğine Babam binermiş Frensiz lülüfer traktöre Patozu takarmış peşine Bir çırpıda varırmış Harran eline, Yüzü gözü toz sap içinde Her yaz gidip gelmiş Bir ekmek peşinde… O gün akan terle Helal rızk gelmiş Körpe yavrularının midesine; Benim babam Böyle katlanmış gecelere Kaynamış sular inmiş Temmuzda hücrelerine Benim babam bir taneydi Kimse su dökemezdi Onun eline, Adamların tükendiği günde Adam olmanın Kitabını yazdı yüreğimize… Bir gün telefonum çaldı Sabahın yedisinde Acılı haber Erken yetişti pencereme Anam ağıtlı bir halde Oğlum bir haberim var sana, Baban şu an hastanede Durma çabuk gel eve, Dizlerim tutmaz oldu Kaldım olduğum yerde, Bir anda irkildim Geldim kendime Anne bir şey mi oldu Babama dediğimde Annem soğuk bir dokunuşla Kardeşine haber vermeyi unutma Bir an evvel gelin memlekete Çat telefon kapandı yüzüme Anladım ki çekildi perde Yıldızlar döküldü pençe pençe Vakit tamamlanmış Can dayanmış kemiğe Çaremi çırpınma dövünme Çok dua ettim yüce Rabbime Metanet verdi dizlerime… Hayat bambaşkaydı o gün Sekiz saat gittim otobüste Nihayet vardım bizim ele İlk karşıma çıkan abime, Söyle ne oldu dediğimde Bakakaldı gözümün içine Sonra oturdu olduğu yere, Babam babam dedi Birkaç defa; Tuttum kollarını elimle Ne oldu babama Söyle Allah aşkına Birden boşandı Yaşlar yüzüne; Anladım ki babam Çoktan gitmiş Rabbine Kuşlar uçmuyor gökyüzüne Yazları patoza giden adam Veda etmiş Harran eline, Toplandı aile fertleri Dizimin dibine Bir çift sözüm oldu Onların hepsine, Her canlı ölecektir mutlaka Babam da canlı olduğuna göre Oda gitti geldiği yere, Bağırmak ağlamak Olacaksa fayda Gelin birlikte bağıralım Çıkıp sokağa, Bu veciz hatırlatma Döndürdü herkesi hayata O günden sonra Güneş yeniden doğdu Bizim sisli ocağa… Güneş doğdu doğmasına da Gecenin karanlığına Gömülenler oldu daha sonra, O gündür bu gündür Hep babam gelir rüyalarıma, Galiba çok kızmış çocuklarına Yoksa neden gelir hep yanıma Ey baba! Rahman ve Rahimden Rahmet diliyorum sana Çok yorulduk Halımıza bir baksana Belki ruhun dolaşıyor aramızda Biz bundan habersiz yaşasak ta, Hakkını helal et çocuklarına Yoksa karanlıklar, Hiç gitmeyecek uzaklara! Yıl:27.04.2006 Saat:01.00—01.25 Çengelköy/İst EROL KEKEÇ |