Ellerinde kanat yüreğimi
Gözlerinden akayım tane tane
An gelsin özgürlük aşkına bitir cehdimizi
Marş söylete söylete değil
Güller ata ata halkımın gönlüne
Milletime söyleteyim hasret türkülerini
Mısra mısra seni okusunlar benden
Bende kalan son damla sen olasın kederden

Yürüsün hasret trenlerim çok uzaklara
Edasında tükettiğimiz cephanelerden aşağı
Yeşil zeytin verelim Ortadoğu’nun çocuklarına
Aziz abdallar ile sohbet edelim hasretlikten
Garip üçleme,beşleme yazsın Kayserili gardaşım
Maziyi tararken gözlerimizden dem o dem
Erciyes’den kayalım Uludağ’a kadar sevinçle

Vapur sesinde tok sesli bir köfteciye gidelim
Yağ damlayan köftesinden hasretle yiyelim
Ellerimizi çekelim bayraklar gibi semaya
Yıldızlar Eminönü’nden aksın Karşıyaka’ya
Mesken’de tarasın bizi aşkın kaçak silahları
Mermiye dizsinler proletarya mitinglerimizde
Polisler ile el ele,kol kola şarkılar bestelediğimiz
7 milyarlık günlermiz doğsun ak sakallı düşlerimizde

Marjinal böcek kalmasın,eşit sayılsın tüm insanlar
Sırada beklerken can vermesin gardaşlarım
Ağlamasın çocuklarına bacılarım,ağlamasın analarım
Dağlarımda çiçek açsın,dağ çiçeklerimiz açsın
Karanlık kelepçelere güneş doğsun bir sabahda
Bir yanda horon tepsinler,bir yanda halay çeksinler
Bir yanda da çalsın davullar zurnalar
Mübarek ellerinde Türkiyeyi boyasın çocuklar
Selam durup evliyalara,yıkıp tüm putlarımızı
Doyuralım aç iken,aç olanların karınlarını

Ne de olsa sevmek,sevmektir her şeyi her şeyiyle
Şeyleri küçümsemeden,şeyleri itelemeden kastlara
Bitmeden türküsü,ordugahını bozmadan yine
Ellerimizde terleyecek bir vatanının şehadetinde
Sılaya hasret kalan yüreğin çığlılarını silerek
Tarayalım mutluluğu parolasız tüm dünyaya

Biz sevdikçe,o sevdikçe,herkes sevdikçe
Anca yaşanılır dünya böylece