Makrokozmos
Öndeyiş
uysallaştırılması için içimizdeki yalnızlığın bilmesin diye kimsecikler / hissetmesin... evcilleştirilmesi için içimizdeki canavarın görmesin diye kimsecikler / işitmesin... 1. Önce: Yalnızlık ve Suskunluk I parçalanır gerçek zaman? (bir çıngıraklı yılan) elde kalan? (biraz hiç-biraz yalan) ah kösnüllüğümüzün / talk pudralı-takma benli-şuh çaresizliği ve şimdi çekip gitme sırası sende öyle mi?... II ne varsa hiç söylenmemiş / hep içe kusulmuş ne varsa hiç söylenmemiş / hep unutulmuş ne varsa bir tekrarın tekrarında (getirilemediği için hiçbir zaman dile) / hep dibe vurmuş-pusmuş ne varsa içinde / saklanmış ve yasaklanmış ne varsa içinde / ötelenip bastırılmış vaktidir / hadi haykır çocuğum suç ortağı bilerek tüm ürkek sözcükleri / gözlerindeki siyah-saydam hüzne... III parçalanır gerçek zaman? (bir tuhaf hayvan) yaşam? (çokça hiç-çokça boş-çokça yalan) ah hayalperestliğimizin / lavanta kokulu-bebek yüzlü-kalpsiz katili (durma söyle hadi) ve şimdi düşüp ölme sırası bizde öyle mi?... 2. Sonra: Aşk ve Tutku I en iyi ellerin bilirdi seni ne çok sevdiğimi ve saçların ve kalbin bir anne sıcaklığıydı ilkin mavide büyüyen kahverengiydi makro-kozmos: her şeyi kapsayan makro-kozmos: dışa doğru genişleyen makro-kozmos: sonsuz makro-kozmos: evren makro-kozmos: sen... II sırdaşımdı ellerin fısıldardım: ines muroyives sihirli fasulyemdi saçların maviliğine tırmanırdım siyaha vurgun iki kahverengiydi gözlerim şahidimdi iki hece-tek sözcük / ve kalbim ne zaman sarsam seni ve ne vakit sokulsam yakamozuna / gözlerinin - ölüp ölüp dirilirdim sonrası bir veda buğusu hep dudaklarımızda sonrası çarpık bir gülümseme kayınca ellerin ellerimden / son duraktan hep bir önce... III ellerin vardı ilkin en iyi onlar bilirdi / seni nasıl sevdiğimi ve kulakların ve kalbin bilirdi şahidim altı hece-iki sözcük / ve gözlerimdi makro-kozmos eşittir arayışın yüceliği makro-kozmos eşittir bekleyişin bilgeliği makro-kozmos eşittir sonsuz makro-kozmos eşittir evren makro-kozmos eşittir / sen... 3. En Sonra: Ölüm ve Hüzün I ölüm korkusu gibiydi / seni kaybetme korkusu çünkü hep bir özlemle başlardı / makro-kozmosun sonsuzluğu şehirler yıkılır / göçük altında kalırdı âşıklar çünkü hep en kısa sürenlerdi / hep hiç bitmeyeceği sanılan mutluluklar çünkü değişkendi hayat makro-kozmos (yanılmıyorum değil mi?) tek sır vardı bilinen -tek sır haricinde hiçbir şeyin bilinemeyeceği gerisi cesetten hayallerdi sadece arka bahçesine gömülürdü zihnin / ayrılık vakti gelince (ki çocukça bir umutla başlardı her şey düş kırıklığıyla sona ereceği öngörülse de) hayat dediğin makro-kozmos / bir bilmeceydi - henüz cevapsız ki inkâra gerek yok (makro-kozmos: bekleyişin yüceliği makro-kozmos: arayışın bilgeliği) vardı ya hani her şeyin çok güzel olacağına dair / sarsılmaz bir inancımız hani sığındıkça birbirimize / her şeyi unutacağımızı sandığımız değiştiremedi bu kez / hiçbir şeyi... II seni yitirme korkusuydu ölüm korkusu yalan yok severdim seni hani bir bebeğin annesini / bir ırmağın kaynağını sevdiği gibi... yalan yok severdim seni hani bir fidanın köklerini / bir tohumun toprağını sevdiği gibi... ah güler yüzlülüğümüzün / gül yüzlü-gül tenli-gözleri güleç prensesi ve şimdi vazgeçme sırası bizde sandın öyle mi? (yalan yok ölürsek belki ki öldük / farz et ki...) III ki sen makro-kozmos eşsiz düş / yaşam ve ölüm gibi ki sen makro-kozmos sonsuz evren / aşk ve nefret ötesi haklıydın -hak etmedim / hiçbir şeyi... ve şimdi makro-kozmos (bildiğin gibi) vakit / sus vakti... Son Deyiş avutulması için içimizdeki yalnızlığın öğrensin diye yenilmeyi / bilsin... susturulması için içimizdeki canavarın görsün diye çaresizliği / vazgeçsin... ocak 2011 / ağrı |