sessizlik
şarkılar çınlıyor kulaklarımızda,
şiirler heceliyor gözlerimiz; dua eder gibi açtığımız ellerimizde kırıklarını biriktiriyor sadece düşlerimiz... her aşkı yaşamak için ve sonlandırmak için her hayatı, onay veren şeytana inat yağmur yağıyor yine gecede, gözyaşlarımız ardına gizlenebilsin diye kitaplar dolusu hayatlarımız olacak belki bizim, mezarlar dolusu bedenlerimiz belki de; ama kırıklar arttıkça anlıyoruz, bulamayacağız aradığımızı bu yerlerde mapushane sevdalığından değil deliliğimiz, kötülüğümüzden de değil ya hani cesaretimiz, işte belki bu yüzdendir gitmek istediğimizde kendimizi engelleyişimiz... karanlık yayılıyor gibi ruhumuza, ve her saniye seyyar genelevler kuruluyor aklımıza, ama bunlara rağmen iyi adamlarız ya sırf o yüzden türküler söylüyoruz kadehlerimizi vurdukça alkol duvarına vitesi boşalmış otobüs gibi giderken biletli yolcumuz olmaya razı olanlar var diye yalnız değiliz sanıyoruz, oysa biz her sarhoşluktan yalnız ayılıyoruz unutmadığımız çocuk halimiz kadar istesek de unutamayacağımız büyüklüğümüz üstümüzde diye, alnımıza bir bıçak dayıyoruz hergün, yarın, ne değiştirecek kaderimizi? derinin kokusunu almayan tabakçı kadar kendimize alışmışız,dönüş yok artık; bitecek rüyalarımız ve anlayacağız hiçbir söz yaralamaz sessizlik kadar, sessizlik ama kendi sessizliğimiz kadar... . |