İki Gözüm
/Oy zulüm sancısı ölüm
Vicdan bihaberi bedenlere dökül bir nebze/ Ah… Gözyaşına düştüğüm iki gözüm Mertliğin bohçasında kanayan s/özünle Ellerime sıra gecelerinden bir türkü kına Sürgün dudaklarından bir katre es ver “Bir o yani Bir bu yani” Başımı yaslayıp kederinin göğsüne Öpeyim türkülerini çığlıklarından… Bütün sızıların kangrenini Yüreğin büyüklüğünce sürgitlerini Ve dönüşlerini duyularıma bir s/es dökümlerince Zülfü ah’lar düşümce. Cilalanmış isteklerin hükümlerince Onurun namüsait dileklerince Salkım salkım dökülen vicdanın yüklemlerince Vur bir es türkülerinden Vur mertliğin kaidesinden Bir mızrap Bir ülke yüreğinle... Bana yüklü baharların özlemlerinden Kurşuna çekilmiş ağıtın o vakur dinginliğinden Bir tutam gökyüzü-n aydınlığından anlat Beni benden ç/al adam Bana türkülerini söyle güvercin kanadından Al ömrümü başın gözün üstüne... Ağladıkça coşan kehribar avazının el aman yokluğundan bir özgür selam gönder Aşkının beyhude yansımasından sabaha Bir güneş doğ Rastgele ölümün bucaksız ovasından Sıralı düşlerin yok oluşundan bahset Günaydın demeden puşt sabahlara… Hani o türkülerinin tozlu yollarında düşe kalka adımlarken sılayı Sürgün misafirliğin tecrit yankılarından Bir selam yolla ozan vurgularınca... Xezalın oğlunun diline plesenk zılgıtla ferman Kanayan yara Buhurdan özlemin lâl her nefeste, yürekte hızma adın Benden seni ç/almadan Bir mızrap es ver adam adamlığınca Bir ulu çınar gürle... “Seni her nefeste özledim bugün” 20.01.2011 Edebiyat defteri yönetimine en derin şükranlarımla.Saygılar. |
kutlarım...