cehennem kuyusuna düşmüşüm ki.. benim bildiğim cennetti tebessümle uzanırken Zühre yıldızına üstü örtülü cümleler güruhunda ucubeler iniyor seviştiğim! deccalmiş meğer /güneşin rengi siyah mıydı?/ biat ettiğim adamın nefesinde fahişe tükürüğü kokuyor bacak arasından süzülüyor üçgen yüzler ve kirli bir lahite kazınıyor adım oysa babil’in bahçelerine yakışırdı yüzüm karanlık basınca şehrimin üzerine kefensiz ölülerin tırnaklarından doğuyor piç yaşamlar isyanın şafağında ayin sesi yankılanıyor ah… yanıyor kanatlarım şeddeleniyor cambazlıklar bakışlarımda mühürleniyor riyakarlığın en babası günah dolduruyorum avuçlarıma sırıtan büyücülerin inadına isyan akıyor yanık dudaklarımdan öfkenin dişlerinde örseleniyor bakire ruhum işte söylüyorum yansın bütün şiirler marazi bir aşka satıldı iffet bakma yüzüme İsa çarmıhta aradığım gaybın sırrı garip bir monoloğun keskin dönemeçlerinde inzivaya göz kırpıyorum sussun artık voltalarım alâmetin sûretine çiviledim hiçliğin soluğundaki kızıldenizi Yeşim Deren
ve susmasın hiç...