Gece Döngüsü
//ömrümün yolları kayıp giderken
tabanlarım diken tarlası kanıyorum// darağacına yürüyen mahkum edasında sürüklüyorum ayaklarımı ayrılığın ardından süzüldü gözlerim boynumda yağlı ilmek talan olmuş ömrümün gelmişine geçmişine söverken cellat dişlerini gösteriyor fısıldıyorum umurumda mı? efkar etrafımda dört duvar dumanım başımda tütüyor kahkahaya uzak olan dudaklarımda tebessüm! eğreti gelin salıncağımın ipi koptu yüreğimin yaşları göz çukuruma hücum etti sıksam kirpiklerimi koca bir nehir taşacak ah! kaç sigara içmeli kaç şişe dibini delmeliyim ki düşler ötesindeki şafağa uyanayım bekle cellat bekle turuncuya özlemim var desem de yolun sonu bir adım ötede biliyorum hüznü sek içiren anılar deryasının mühürlü sorular koyunda nefessizim yalancı gülüşler asıldı dudaklarıma tarihi olmayan zamanın içerisinde duldasız kaldım etek altı sorgulamaların günahkar boyutlarının dimağ durduran noktasında geçit töreni var ona söylenecek kelimeleri binbir yerinden kurşunladım dilimin sürgüsünü usulca çektim ve sustum … …. …… vur boynuma ilmeği cellat kahpelik kanıma işledi. Yeşim Deren |
Bana dulda idin ey yâr, ne vakittir nefessiz kaldım sensiz ve unuttum gülmeyi …
Duyan, konuşan, ne bileyim insan olduğunu söyleyen nice insancıklar var burada … Aklımı durduracak sözlerle namus kumkuması oldular…desinler, geçit töreni olsun bilcümle yergiler, ben içimdeki yangını bilirim…
Giden… evet, sen! Duy ve anla ki boynunda ilmeğim var, suskunluğum sendendir. Kim ne derse desin benim için, ben artık yaşamak istemiyorum.
SERAP HOCA