17
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2456
Okunma
/uyanıyor gökyüzü yine
dilsiz sabahların hüznüne/
gölgesine tapındığım adam
eşgalini alnından kurşunlayip
üfüreceğim dergahımın bağrından
kan kokulu günah akıttığın avuçlarımda
sübyan tınısı
hangi nehirlerde yunmalı şimdi
söyle hangi nehir temizler izlerini
ya da sus!
nefesinde izmarit kokusu var
darağacı gölgesindeki
mor cesetlere basıyorum
kül rengi mezarlara bırakmalı leşleri
içimdeki seni kusmak lazım
yapışma yüreğime
dökül
dökül… ki adam bileyim
kapı ardında bıraktığım
ıslak düşlerim
şarapsız sarhoş
utanç! sinsi sinsi dolaşıyor bedenimin kuytularında
ateşe düştüm
yangın kahkaha attı
adıma sürtük demişler
kimin umurunda
şiir geliyor şiir
delice
kıyamet eşikte bekleyen suret
verdim bastığın taşları ateşe
yürüdüğün sokaklarda düşmek haram
yansın karanlığımda bu dünya
dokuz tahta eşliğinde
toprağa karışmaktı belki de
seni sevişimin abrası
öp beni Azrail öp
cinnete ramak kaldı
sen İsrafil!
hızlandır voltanı
üfle suru
ki ölelim
ölelim
Yeşim Deren
5.0
100% (16)