adı kadın
(adı kadın olanlara)
ellerdeki çizgiler yüzlerdeki çizgiler yosun tutan taş merdivenden çıktılar birer birer karadağ’ın dar çamurlu patikalarında ağırlaştı yolu yüklendiği odun küstü kör talihine çöpür ipi kesti omuzlarını kör girebi bir de orak düştü yârenliğine yüzünden umudunu yaladı kömür karası eksilmedi ayağından kara lastik yarası hızla atıştırdı akşamdan kalan yemeğini bir de oh çekti derinden artan zamanda çakıl taşıyacaktı sepetiyle denizden ah olmasaydı sırtındaki sepet yarası kazanacaktı kocasına kumar parası gözünün gördüğü gönül verdiği namusu çocuklarının babası zifir kokar saçı sakalı nefesi kahır solur sözleri kadeh tutar kumar oynar küstahça döver kırılası hain elleri dert kovalar gece gündüz karayel deniz dalgalar dolusu ağıt okur derbeder başını öne eğmiş ahşap ev gariban tepede perişan durur çekilen çilenin tütmez tütünü bacadaki isli taşa iz olur gönülden yaralı gözler kömür karalı yaralı sırtında sepet yaralı ellerdeki çizgiler yüzlerdeki çizgiler yosun tutan taş merdivenden indiler birer birer... 16 Eylül 1994 Murat Aydın Doma |
dillerde adın
kah övgüyle
kah sövgüyle