Gaybana Dünya
Kelebekler geçer bayırı düzü,
Gündelik göğsünde kanatır yazı; Yorgun ezgilerde demlenir dünya, Teli düzen tutmaz küstürür sazı. Asalak ay şavkı vurur ay yüze, Gölgeler sevişir suda diz dize; Yalancı bahara çimlenir dünya, Sararır yaprağı dökülür güze. Büyülü gözlerden mana seçilir, Sevda kumaşından urba biçilir; Mecnun çöle düşer gamlanır dünya, Boşalır kadehler serden geçilir. Savrulur nefesi uğuldar doruk, Çobanı sitemkâr yazgısı buruk; Hüzün kavalında tamlanır dünya, Bağrı küle döner salkımı koruk. Dermansız yürekte depreşir sancı, Yabangülü kokar sılada genci; Güvercin misali yemlenir dünya, Giden yalan olur kalanı hancı. Göverir tarlası ekini yaman, Daneden ayrılır sap ile saman; Koşar doludizgin gemlenir dünya, Köhne geçmişinin yelkeni zaman. Kimi yalın gider kiminde katar, Sevgi ocağında nefretler tüter; Gizli peteğinde mumlanır dünya, Sömürür yoksulu varlığa katar. Güçlüden güçsüze kan zulüm talan, Garipleri şaşkın keyfinde çalan; Çirkef deryasında kumlanır dünya, Adına yazılan çizilen yalan. Tutkusu döngüdür sözünde durmaz, Sırça sarayında kendini yormaz; Sahte dostluklara mimlenir dünya, Lokmanı bedelsiz yarayı sarmaz. Üstü zevküsefa altında cinnet, Kutsal emeklere duyulmaz minnet; Bezirgân çulunda zamlanır dünya, Kimine cehennem kimine cennet. Tükenir masalı kısalır boyu, Düşleri bulutlu renkleri koyu; Gaybana dalında hamlanır dünya, Vurgun pazarında satılır soyu. (Duygudan heceye) 06 Ağustos 2006 Murat Aydın Doma |