sultanîyegâh
göçmen gecelerimin gizi
efsunlu yıldızları toplayıp evrenimden yalnız sen rengine boyamıştım gökevimi oysa şimdi ay yüzünden suya düşen ay gibi akşam gözlerinden seken suskusuz sitemine gömülüyor umudum yarınıma çöken sislere asıp hayalini özlem yelinin yönsüz kollarından bulanık yağıyorum harami ırmağına denizime dökülüyor derin gözlerin kararsız sevi bulutlarından dalgalar dolusu çığlık içiyor kumsalın susuzluğu kimsesiz mehtaba düşüyor aldatılan yelkenli la perdesinde üşüyor sultanîyegâh erişimsiz düşlerimden derleyip esinleri ölümün gözyaşından yontuyorum tapındığım totemi yalansızım düş yanımda kalansızım avuçlarıma batıyor ayrılığın zifiri 23 mayıs 2010 istanbul murat aydın doma |
tebrikler