Utandım
Geldim şu âleme aşkın dalında
Ah ile yürüdüm vuslat yolunda Göle name yazdım suyun dilinde Rüzgârla sevişen sazdan utandım Al mendil bağladım çeşme başına Hercai gönlümün bakma yaşına Mor çiğdemler dizdim kara kaşına Zülfüne dökülen nazdan utandım Hakikat rengini görünce gözüm Âdemim demeye kalmadı yüzüm Beyaz gecelerde titrerken kuzum Tenime sarılan bezden utandım Bir tohum içinde daldım toprağa Kızıl libasımla çıktım yaprağa Keyifle kuruldum gövel çaprağa Güle himmet eden güzden utandım Murat Aydın Doma 28 Mayıs 2014 İstanbul |