ŞİFÂ NİYETİNE/her salisesi nabzımda sensizliği vuruyor bilmiyor, kendince neşeli guguklu saat/ gözlerine mil çekip, içini basan kış birden ikiye atlatmıyor insanı yaz izini sürdürmüyor içinde dilinde, yaşam şarkılarından, arabesk bir tat günü içmiş, çakırkeyif saltanâtıyla günahkâr bir akşam gelip çöküyor bağrına affeyle beni affeyle... gökteki kervanın uzun yolu/n/da gün kırıntısız sefer sürüp gider dualar, dil susuz kimse, yüzündekini okumayı bilmiyor ondan başka hayatın ortasında bile değilsin yine de ölüm, randevusuna geç kalmasın istiyorsun dağılmayacak diyorsun bu sis... /kanatlarım yoruldu anne sensiz uçmak istemiyorum/ her sokak adı “yalan” taş bakışlı hayat güneş tutulmuş pençelerinde uğur getirmiyormuş, uğur böceği safsatası hiç kimsenin haberi yok kimseden masalların müzesinde saklıymış masumiyet aydınlıkta ışığı göremeyenler yüzünden yitiyor belleğin mağaradan inmiş, değnekli adamların sırtında geçmeyen izleri canını yakıyor çaresizliğin koynuna almak için en güzel sesiyle çağırıyor karanlık yapacak ne çok şey var oysa! /gitmeliyim anne bir kardelen gibi cesurca kırmalıyım buzumu şifâ niyetine tembihlerine gelmeye çok geç kaldım!…/ Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
mağaradan inmiş, değnekli adamların
sırtında geçmeyen izleri
canını yakıyor çaresizliğin
koynuna almak için
en güzel sesiyle çağırıyor karanlık
yapacak ne çok şey var oysa!
Serbest şiirin en güzel örneklerinden biriydi.
Arkadaşımı kutluyor sağlıklı huzurlu mutlu yıllar dilyorum.
Sevgiler.