Serçeay ışığında anladım yalnızlıkla sevişmeyi dere yatağında sıkılmış çiçeklerin su kokuşlusu ellerin çamaşırlarımda otsu kokun hala uçurtma mektubu tatlı gözlerin şeytan minaresi kovaladığın yıllarda da ben başını yasladığın yeryüzü kadar yakındım tenine insan nasıl büyür kışı anlar birgün sevdim öylesine kın gizi damarlarında kanı oda müziği açılırdı gözkapaklarının altında içinde aydınlık okyanuslar gezgin yunuslar geçmişe el sallayan bir ömür deneyimidir sokaklar pencere altlarında sokak serçeleri o da ben kış dinlemem gururum özgürlüğüm soyunmuş ağaçlar yeter bana ağlamak için haylaz çocuklara oyuncak olmadan yaşamak kanatlarım masmavi gökyüzüne aç an be an göğsümde kapkara akıtma kara sevdadan geceye saçtığım gözyaşlarıdır yıldızlar ılgıtlı şımarıklığında rüzgarın bekliyorum balkonuna bıraktığın sıcaklığını başlangıçsızlıklarda adım adım söyledim şarkımızı saçlarımda nefesinin kalıntıları söyle neyimizi paylaşamayızki ölüme bu kadar yakın Kağan İşçen |