İzci Marşlarına Gülümserken. . . dur diyorlar dur yoksa kirpiklerinden başlayacaksın tutuşmaya gitmeye koştuğun o yer, küllerini savuralı çok oldu öyle olsaydı diyorum kulağımda çınlamazdı karın yağma sesi kızarmış ellerine mor tırnaklar yakıştırmazdı çocuklar uzun yolları tepelerken boyuna okula varmanın, dünyayı fethe çıkmak olduğuna inanmış şakayıklar öksüz bakışlarına, kazınmış saçları yakıştıran bahara kuzulardan fazla inanan çocuklar dur demiyorken hiç kimse ayaklarımı sürüyorum dumanı tüten bir ölümün akciğerlerine yol olsaydı ya diyorum geri dönmeye yeltendiğim her an etekleri donakalan ıssız dağlar yükseliyor içimde öyle olsaydı kız etmeye değmeyen kirpiklerimle karla ovunca pembeye çalacak tırnakları için çocukların saçlarımı bunca kısaltmış olmayacaktım zaman yekpare duruyorken afra sürgünlüğümde . . . kız etmek: yakmak. yöresel bir söyleyiş |
damla, ummana katılmaktan nasıl kurtulacak ya rebbim
hadsiz bir şiir var ortada azizim.