KOYU GÖLGELERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ‘’Ben kendimden geçtikçe kendime gelirim;
Yücelere çıkar, alçalmayı bilirim. Daha da garibi, varlığın şarabıyla Ne kadar ayık da olsam, sarhoş gibiyim.’’ Ömer Hayyam Ruhun şadolsun usta... ............................yalnızlığıma........................ bir bıçağın yorgun kabzasından dalıyorum hayata dilimin döndüğü tek şarkı sen oluyorsun unutma seni gitmelerden önce tanıdım ben kalmalara beş kala kaldıkça aklımda adın yoldaş yaptım hayatıma sen içimden çıkmadıkça daha çok şiirlere duracak bu rüya yorgunum her gün aynı akşamı ağırlamaktan yüreğim yaralar içinde gözlerimde karalar karalar bir kadın ömrümün en beyaz sayfalarını k/aralar solmuş bir yaprak dudaklarını arar bu aralar ölüm kokuyor sokaklar şarap fıçıya yakışır derdi Hayyam kadehler cılız kalır söz yüzeysel an derindir bu aşkın günahlarını elbirliğiyle büyüttük artık cehennem kurulabilir ki cehennem gözlerindir iki keklik sesi geliyor uzaklardan yunan radyosunda Çaykovski’nin sevgilisi eteklerini kaldırmış geçiyor çaydan deniz bana bakıyor ben denize çekip gitmek değil de kalmak zarardır ölüme atlara ayrılan zamanlarda o posta arabasında benim de bir mektubum olacaktı uzaklar yakamı bırakmadı yakınlar hep uzak durdu benden aşk biraz da yenilgiler yumağı yüzleri asık döndü kadınların gecelerden dudaklarını kullanmayı ilk bende öğrendi sevgilim nereme dokunsa başlardı kanama beni cennetten kovduran bir şeytanla buluştum sayfaları erken kapandı öykülerin benden sana akan bir düş seliydi yüzüm günün işgaline seyirci kalıyor gözlerim dağlarımı budadılar uçurumları boşalttılar içime ateşe ekmeklerini bandı çocuklar koyu gölgelerle buluştu ışık toprakla buluştu tabut ruh bedenden ayrıldı sen dokununca dökülüyor sıvası yüreğimin zaman kuşatır her yanımı içimde bir cenin ölür kan kaplar kasıklarımı rüzgarına sarılmış deli bir poyrazım doğrudur kelimeleri çiftleştirmekten korktuğum güldüğüme bakma sen yel değirmenlerine kafa tutmuş Sanço Panço’yum İsa İnan yedi aralık iki bin on : İnsan hep yalnızmış bunu şimdi anladım... |
iki keklik sesi geliyor uzaklardan
yunan radyosunda
Çaykovski’nin sevgilisi
eteklerini kaldırmış geçiyor çaydan
deniz bana bakıyor
ben denize
çekip gitmek değil de
kalmak zarardır ölüme
Farklı kaleminizle farklı tatlarda ...Kutlarım şair...
Saygımla...