YOKSA Y/ANAR MIYDI NİLÜFERLER?Yar! Öyle dolmuşum ki sensizliğin nöbetleri çarpıyor göğsüme. Kilitliyim sesine,kurşuni gözlerine. Oysa bütün nabız atışlarım sana ayarlanmış. Nefes almak zor,bulutlarım yoğun,başım dumanlı. Dört nala koşmak var,eşkiyalar cirit atıyor şehrimde. Çoğalıyorum, damlalar biriktikçe kirpiklerimde. Her yutkunuşum mahşerleri saklıyor susuşlarımda. Yetim gecelerimde hüznümün dipsiz kuyularında sen... Şafak sökerken akıyor sızılarım parmak uçlarımdan. Kefaretini ödüyorum günâhlarımın Araf’tayım. Haziranda zemheri a/yazlarında y/anmaktayım. Ahh!Yangınlarımda kanat uçları yanan kelebeğim. Bedenim tecridinde kavrulsa da yüreğimin baharındasın. Yokluğun cehennem benzeri bir şey yar! Yoksa yanar mıydı göletleri süsleyen nilüferler? Şaşırmış mevsimler, sahi nerde kaldı kırlangıçlar? Düşlerimin kapısında vuruluyor Anka kuşu. Kanatlarında mavi düşler saklamıştı güvercinlerim. Vuruluyor birer birer gözlerinden boranlar. Karanlığındayım Yusuf’i kuyuların en onulmazından. Pencereme çarpıyor yalnızlığımın intihar solukları. Sen beni düşlerken Züleyha sevişlerinde, Ben zakkum büyütüyorum kıl diplerimde. Öyle bir zehir ki öldürdükçe dirilten sevdan, Anlatamam küçüğüm anlatamam. Anlayamaz faniler Neden mi? Çünkü sevdaları kirlettiler. Bakmakla görülmez yanan sular. Bütün dünyalıklardan sıyrılıp Çırçıplak toprağa düşer gözlerim. Bir yanım sükut,bir yanım çığlık. Vuruyor ansızın yüreğimi, ayrılık. Sen benim kıyametimsin. Rabbimden sunulan ahretlik nimetimsin. Necat USLU |
Bir yanım sükut,bir yanım çığlık.
Vuruyor ansızın yüreğimi, ayrılık.
Sen benim kıyametimsin.
Rabbimden sunulan ahretlik nimetimsin.
Bundan güzel bir şey olurmu şair,
İlahi aşkın ibadetinde...
Kutluyorum efendim...
Saygılar...