Hüznün En Çok Beni Severdi
Sen yüzünü ne vakit yastığa koysan bildiğim bütün mutlulukları unutuyorum.
Kentin üstüne yığılan acıların alnından öperken Bir daha özlüyorum seni… Nasırlaşan parmaklarımın arasına sıkıştırdığım sigara bile ihaneti dizginlemezken Gece nöbetleri düştüğünde anlıyorum ki Yalnızlıktan vurulduğum her gece sillesini içime işliyor. Yine sokağımıza öznesi düşük şiirler dizilirken Yüklemini darağacımda buluyorum. Taburesi kırık bir kente sığdıramazken içimi Soruyorum sana Adımların neden bana yarım ağız? Seni yine tanımadığım bir adamın dudaklarıyla özlemek mi kalıyor bana? Şah damarına kadar sokulan mutsuzluğun öznesi bendim oysa Ah adaletsizliğim Eksik mucizelerini kendine sakla İçim alabildiğince deniz, yeterince mutsuzluk heba ederim sana. Sağırlaşan gecenin yürek ağrısına yakışırdım ben Sense ciğerime işleyip beş para etmez hüznümün sarısına. Uzaklaşan aynaların dili bile sensizliğe çözülürken Bu anlamsız geri giden ayaklarımın ağrısı Tabanlarımı kanatıyor. Biliyorum, ne kadar yakınlaşsam o kadar eksiliyorsun. Ah yüreğimin ağrısı, Anlamını bilmediğim şarkıların notalarında kırılıyorum sana en çok Ve en çok başka dinleri sevmeye yeltenirken vuruluyorum. Tam mutluluğun kucağına düşerken eksiliyorum senden Başa dönüp bir sayfa daha kapatırken O sevdiğim çocuklar, yeniden vuruluyor gecemin masumiyetinde. |