Karanlıklarda
Karanlık konuşur karanlık susar
Titrer ürperirsin karanlıklarda Güller sancılanır bülbül kan kusar Çileyi örersin karanlıklarda Yarasa oynaşır gece koynunda Korkuluklar hakem olur oyunda Kaç mağara dili bağlı boynunda İçinden sorarsın karanlıklarda Düğün tutup halay çekerken cinler Tene temas eden rüzgârı dinler Uçmayı unutmuş tüm güvercinler Boş yere ararsın karanlıklarda Burnunu yalarken ölüm korkusu Akmayı bırakıp ayaklanır su Avcıya rastlamış ceylan korkusu Baktıkça görürsün karanlıklarda Şebnemler üşütür çiçekler yanar Kanın çekilirken duygular kanar Gök buza kesilir bedenin donar Çözülüp erirsin karanlıklarda Kim olsa korkardı kimsesiz kuzum Karanlık derindir karanlık uzun Mızrağı saplanır kara sonsuzun Düşleri derersin karanlıklarda Yerler ağarınca şafakta söker Gamlı Gözükara’m içini döker Tümün tarif etmek zor teker teker Boşluğu sararsın karanlıklarda Seyr ü Sefer (sh. 40) |
Karanlık derindir karanlık uzun
Mızrağı saplanır kara sonsuzun
Düşleri derersin karanlıklarda
******************************
Karanlıklarda debelenen duygu birikimiydi şiiriniz. Hani, hamle yapıp sıyrılmak gereğini hissediyor insan. melankoli kaplamış ruhu...
Ne demeli, böyle yansıyan mısralar çok da güzel hissettirdi doğrusu. Efendim, kutluyorum!..