KİMLİKSİZDİM
Haber bültenlerinde geçmedi adım.
Tarihin hiçbir devrinde, Resmedilmedim taşlara. Hiçbir yerde rastlamadım, Nüfus kaydıma rastlayanlara. Gözlerime güneş değdiğinden beri...Sahipsizdim. Adımı rüzgar çaldığından beri...Kimliksizdim. Gövdemi kan tutunca; Ansızın bir gece vakti. Seni düşündüm başımı dikip dikip semâya. Denizleri yürüyerek geçtim. Güneşi doldurdum heybeme, Geceye sakladım kâmeri, Kimseler bilmiyordu oysa beni. Yitiktim sol yanına kurulmuş bir şehrin, En karanlık sokaklarında. Yitiktim tarifsiz sancıların, Baş kaldıran eyvahlarında. Kanatsız zamanlarına, Şahit oldum turnaların. Her sabah tırnağını ben törpüledim, Etimi mahmuzluyan kartalların. Ve sen yoktun; Sahipsizdim... Bir yanda Kâbil diğer yanda ben. Adem’den beri kimliksizdim... Göçebe bir yaşamın, Gecekondu modasında, Şiirden bir saray yapmıştım. Her odasında senin adın, Öyle güzel,öyle muhteşem. Ne mısralar kerpiçtendi, Ne kelimeler mermerden. Titriyordum,vehmine değince çırılçıplak, Yılanların pususuna düşüyordum gece engereğinde. Boyun eğeceğimi sanıyordu Şahmeran, Oysa ben hep Anka kuşuna özeniyordum. Bin kere yansam da külümle yeniden doğuyordum. İşte böyle... Yalan değil,göğsümde atan yanım, Yalan değil kanımda gezen adın. Yüreğime sen düştüğünden beri sahipsizdim. Nârına gül diktiğimden beri kimliksizdim. Gülen gözlerimin ardına sıkıştır baharı, Toprağın doğum sancısını duysun karıncalar. Bukalemunların rengi değişsin bugün. Yeşilden bir elbiseyle gir düşüme, Tuvalinde yedi renk. Biliyorum bir gülüşün bir ömre denk. Çekilsin pervasız kara bulut, Emziğine şeker çal bebeklerin, Ne olur bu gün kimse ağlamasın. Ve mavi gömleğini giysin yeniden gök. Varsın da menekşeler kokmasın bugün, Ekmek yapmasın taş fırınında fırıncı reis. İşte böyle, Fırıncı reis öldüğünden beri sahipsizdim. Gece düşüme girdiğinden beri kimliksizdim. Sayısını unuttum, Burkulan bileklerimin. Sayısını unuttum tuttuğum dileklerimin. Dua olup düştüm dile, Korkmadım sevmekten seni, Vurgun olan nasıl korkar ki söyle Sahibim sen olmalıydın,belki İlk keşfeden sen beni... Dokunan ilk sen olmalıydın ince ve narin, İlk senin sesinle uyanmalıydı yıldızlar, İlk sana esmeliydi rüzgar. Neylersin ki poyrazlar vurduğundan beri sahipsizdim. Sen bendeydin ama ben sende kimliksizdim. Engin Badem |
çOK GÜZEL
EMEK VERİLMİŞ, İLMİK İLMİK DOKUNMUŞ . KUTLUYORUM SİZİ
NE YAZIK OKUYAN SAYISI ŞU ANA KADAR ÇOK AZ
ÇÜNKÜ; AMAÇ GÜZEL OLANI OKUMAK DEĞİL
"KÖRLER SAĞIRLAR BİR BİRİNİ AĞIRLAR" MUHABBETİNDE KALMAK
HOŞÇAKAL