Her Yanımın Doğu'suada çayı kokardı göğüslerin azı dişlerini geçirince o ürperti çaydanlığın sesine uyanmak sevdirirdi kar tokluğunu bir kağan işçen saçlarının telinde uykulu kırmızı yüzlü konuşmakla yükümlü ama suskun sesli hışır hışır ıslak yürekli sen her yanımın doğu’su tahrik ederken yalnızlığımı çekip gitmek şiir yazmak için yaşamakla avutan ikindi çayı içişlerimi boyun bükmek istemiyorum ellerinsizliğime ıslıklı bir deniz sabahı benim olmalıydın ağ sesleri yağmalarken suyun bereketini ağlaşmalıydık yatağında simsiyah bir aşkın kirlenmemek için soysuzca yalanıyla tesadüfi birlikteliklerin ihtiyar günlerimiz olduydu ah o ömre değer keşfedilmemiş eflatunluk lacivertleşince bir bulvarı sevmenin tadı sesini yakalar yakalar öperdim kırışık dudaklarımla göçüp gitmek istemiyorum açıkçası gündüz vakti göz yaşlarımı içmek öyle korkunç ki ela düşlerimde yalnızca gidişin affet susamıyorum bir türlü kumrulara bakmaya doyamazken ayrılığım geç kaldım gene sensizliğe hiçliğimin perdeleri açık kaldı sobamın samimiyeti yarım hoşçakal kaldırım kaçkını kontes gene kendi adımlarımı takip ediyorum her zerremde adın saklı sensizliğe her ağladığımda sokak lambalarının soluk ışığıyla sevişen soğuk karası yağmurları özlüyorum... Kağan İşçen |
hiçliğimin perdeleri açık kaldı
sobamın samimiyeti yarım
hoşçakal kaldırım kaçkını kontes
gene kendi adımlarımı takip ediyorum
her zerremde adın saklı
sensizliğe her ağladığımda
sokak lambalarının soluk ışığıyla sevişen
soğuk karası yağmurları özlüyorum...
ELLERİNE YÜREĞİNE SAĞLIK ŞAİR