Mersiye
Mersiye derine sürdü aksı
Zemheri lal tecridim zifrin ötesindeyim Mersiye düş mü kurdum İclal’in ciğeryarem Mürdüm tomurları serpintintisinde İhlalin kaneviçem Beşikte avutulur yürekçem Dünya gözü bıldır zaman konağı Düşlerim görülmüş Sözüm düşülmüş Yüzüme yakışan hüzün Kaç asırdır ziyalara sürülmüş Ah tomurcuk kıvamında fikre yavan gerekçem Ömrüme medetsiz bir hal dürülmüş Eğrildi ışık yolu Kıvrıldı nafiz hasret sine-i cepkenime Yüz yüzeyim zehrimle Zarlan durma mersiye Duymadığım vecize saladır bana Paklanmaz kefen kuru bir ahla Mersiye iki gözüm Beşik kertiğim Sarksın sedan dağlasın hicranımı Zaten dudağımda durur susuz kerbela Ve boş bakıyorum nicedir ruhsuz kırık aynaya Mersiye mügesin müjganım da hüzünlü Gül dolmaz çerçeveme Gör ki yine düştüm gölgene Yunus gibi bak bana hoş gör ahu zarımı Nakşet alnıma Toygun duruşlarını Mersiye d/inle Korkma özgürsün gerekçemde Bestekârım, hünkârım Aymazım tövbekârım Bir sızı düş çehreme gülümse Zülfikar’ım Salın da gel sineme Yanalım nar olalım Mersiye sürmelen yüreğime D/okun hadi sencile.... |
sevgimle