ve şemsiyesiz kalmıştım yağmurlarında
boydan boya ıslanmıştım sen diyarında
ortalıkta incin top oynuyordu
ve sen yoktun
diğerleri gibi
diğer herkes gibi
herkes gibi
ve ben kocaman korkuyordum
tektim bir ıssız dağda
yalnızlık kapımdaydı
çaresizdim sensizdim
ve yağmursuz kalmıştım şemsiyelerinde
enine boyuna yokluğun kesilmiştim
soluğun kesilmiştim damarlarında
ve sen yine yoktun
diğerleri gibi
in ve cin gibi
kimse top da oynamıyordu
sesler kesilmişti
evi olmayan delik arıyordu
bense deliksiz bir uyku arıyordum
gecemdin biliyor musun?
uykumdun.
ve sen kesilmişti bütün dünya
ben de sana kesik olmuştum.
bakışların göz yarası açmıştı değdiği yerde
kirpiklerin ok gibi saplanmıştı yüreğime
ve kaşların kirpiklerine yay olmuştu
gamzelerin defnedileceğim mezar olmuştu
salasını dudakların vermişti ey yâr!
kulaklarınsa feryadıma sağır kesilmişti
oysa ben sana kesiktim.
ve güneşsiz kaldım bir sabah
üzerime sen örttüler kefen diye
nefessiz kaldım ansızın
ciğerime sen üflediler
şimdi ne yazsam sana dönüyor kelimeler
büyülenmiş galiba dokunduğum her harf
marş marş sevgiliye doğru der gibi
bütün alfabeler ayaklanmış sanki
daha ne diyeyim
her şey ve herkesin sen kesildiği bir dünyada
ben kalmak ayıp galiba.
ve şemsiyesiz kalmıştım yağmurlarında
boydan boya ıslanmıştım sen diyarında
ortalıkta incin top oynuyordu
ve sen yoktun
diğerleri gibi
diğer herkes gibi
herkes gibi
ve ben kocaman korkuyordum