Uçaklar Uçuyordu Alçaktan
Koş diye bir emir gelir uzaktan
Yürümek zor gelirken insana Ki korkuyu atmayalım yabana İşin sonu geçmek de var kızaktan. O koşarken kovalar mermi Yana düşer boş kovan Akrebe çelme takar yelkovan. İnsan, sağken sevdiğini gömer mi? O ölürken nefessiz kalır toprak Duyar insan duyulmayacak sesi Tutulur ağaçların nefesi Her dal, bir hortlak. Koş diyerek emir gelir uzaktan Bedenler yorgun… Ruhlar asileştiği gün Uçaklar uçar alçaktan. Ki o severdi uçakları Özgürlüğe açılan kanatlardı Yılkıya terk edilmiş atlardı Görmek için tek fırsattı uzakları Ölmek zor değildir aslında Zaten hiçlik değildir ölmek Acı olan can vermeden gömülmek Bu ergenlik masalında Kasıt, nefes almak mıdır, yaşamaktan Yahut yiyip içmek mi? Şeref mi daha değerlidir, ekmek mi Unuttum çoktan… Kolaydır yeşili sevmek Güçlüye boyun eğmek zor değil Hadi bir mazlumun önünde eğil! Hayydi erkek! Onu gördüm yine geçen düşümde Öylece kalakaldım Yaklaştı, yaklaştı... Yaklaştıkça ufaldım Ağrılar belirdi döşümde. Nasıl bırakırım, ah ulan, nasıl, Onu kanatlıların pençesinde? O Allah’ın gecesinde Ben ölmeliydim asıl. Güneşin batmasını mı beklersiniz Karanlığı görmek için sadece Bazen gelsin diye gece Gözlerinizi ışıktan saklarsınız. Korku değildir, sebep Belki çaresizlik belki ardandır Belki kamaşıyordur gözlerim, kardandır. Belki de sadece edep… Uçaklar uçuyor alçaktan Eşlik ediyor iki güvercin Biri deprem olacakmış gibi tedirgin Diğeri alamıyor kendini ağlamaktan. Nerden bilirdim müneccimliğini güvercinlerin Depremin merkezinde olduğumu… O, kollarımda uyurken çözdüm düğümü Yüzü renksiz, başı serin… Ölmek, hüzün müdür, düğün mü? Bilmem… Ama yokluk değildir. Ölen sadece dildir Kalbi susturmak mümkün mü? Koş diye bir emir geldi uzaktan Koştum… Kurşundan hızlı değildim. Ne oldu bilmem, yere eğildim Uçaklar uçuyordu alçaktan. O, buz gibi gözlerle bakıyordu, Bir an gülüyor sandım. Sonra yıkıldım, parçalandım; Göğsünden kan akıyordu. Süzüldü üstümüzden uçaklar Ortalığı toz bulutu sardı İşittim seslerini, gülüyorlardı Alçaklar! Ölmek zor değildir bilirim, Zaten hiçlik değildir ölmek. Acı olan, güzel bir düşü bölmek. Bu yüzden, gözümü her açtığımda irkilirim. İsmail Uysal |
Yahut yiyip içmek mi?
Şeref mi daha değerlidir, ekmek mi
Unuttum çoktan…
Kolaydır yeşili sevmek
Güçlüye boyun eğmek zor değil
Hadi bir mazlumun önünde eğil!
Hayydi erkek!
saygılarımla...