Doğum Sancılı Özlem
Bugün üzerimize bir başka doğsa güneş;
Örneğin şafak yeşil veyahut mavi atsa… Renk cümbüşü halinde zulmeti boğsa güneş, Tek bir ışık zümresi tüm kirleri kapatsa… Bir çift ahu göz olup süzse kirpiklerini, Aşktan ve bizden yana bütün bildiklerini Tekini atlamadan ne varsa her birini Gözlerinin içine baka baka anlatsa… Her insanın doğumu kendisine hayattır. Sevmek, doğumdan sonra hissedilen ilk tattır. Senin doğumun gülüm, benim için milattır. Senden öncesi ölüm, yaşadığım hayatsa… Bugün günlerden sevda, bugün günlerden huzur, Bugün gözler ufukta, gövde dik, başlar mağrur Kinden, öfkeden yana ne varsa unutulur Ölürüm, biri bugün bir çocuğu ağlatsa… Selam durmalı gülüm, doğduğun güne âlem Çilesine yar olup, aşkı yazmalı kalem. Yüreğimi yakarken doğum sancılı özlem Rabbim, bir kez görene dek ömrümü uzatsa… Seninle atan yürek seninle dursa bir gün, Anlatsa beni sana âlemde her gördüğün Islansak sevda ile günde bin beş yüz öğün Rabbim ahret için ecrimizi bir tutsa… Ne başında efkârın, ne yüreğinde yara… Mutluluklar peşine takılsın sıra sıra Unutma öksüzünü, hatırla ara sıra Günde bir, haftada bir, yılda bir kere hatta… İsmail Uysal |