Kadınım II
Bir mum aydınlattığı her dakika eriyor
Güneş olmak, bi yerde, tükenmektir Kadınım! Bulutlar, ağladıkça toprağa can veriyor Her gözyaşı aslında bir çiçektir Kadınım! Bazen bitti denilen noktada başlar hayat, Yeni bir cümlenin ilk harfindedir saltanat Yaşamak, geçinmektir aslında kıt kanaat İşin özü yaşamak, direnmektir Kadınım! Eskiden fukaraydı, şimdi zenginler çıplak Mevsimler değişirdi, artık iklimler kaypak Gece, şafakla güne dönüşürdü muhakkak Guruptan gün devşirmek, kirlenmektir Kadınım! Hakkı zikreder mi ki tespihi küfürbazın, İşleri göz boyamak, sihirbazın, cambazın… Hak adına değilse cümle namaz, niyazın Tek yaptığın Cennete ilenmektir Kadınım! İnci mi taşır kabuk, kırılmış kalp içinde Ayrıt edilmez mi kurt, yüzlerce kelp içinde Gizli bir göz gerekir hakkı görmek için de Görmek, kalpten bakmayı öğrenmektir Kadınım! Gerçek üryandır gülüm, arama gölgelerde Gölgelerin içinde iner gözüne perde Herkesin doğrusu var, herkes doğru söyler de Gerçeği arıyorsan, gerçek tektir Kadınım! Sen vakur ol, bilirsin, taş yerinde ağırdır Sabret ki sabredenler hem kördür hem sağırdır Umut, kalplerde gizli mucizevî bir sırdır Yarının özlemiyle dilenmektir Kadınım! Öpmek, koklaşmaksa da ehli keyfin gördüğü Kalpte narin bir nakış sevgilinin ördüğü Ölmeden hissetmektir Sevda, ölümsüzlüğü Sevda, yardan gayriye sırlanmaktır Kadınım! Seni sevmek, ölmüşe nefes aldırmak gibi Seni sevmek, ovayı dağa kaldırmak gibi Seni sevmek, dinsize namaz kıldırmak gibi Seni sevmek, olmaza bilenmektir Kadınım! Düşmanımdır, saçının teline değen rüzgâr Yangınlara karışsın kirpiğine düşen kar Ben ki gözümden bile sakınırken seni yar Bensiz aldığın nefes, ne demektir Kadınım! |