KargaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Görevi mikser olan misyonerlere.
Astarı yırtık cürümünün
Asırlar alnın da siyah-tan halka Kendiyle başı dertte zulmünün… Katolik ayinin dublörü Sapık düşleri koltuk altında yoldaş Bir kolunda ahvaline şerh düşen zehirli nifak Bir kolunda harami yoldaşlığıyla zulmettiği yazgılar Haremi salkım saçak titrek elleri O ki kumar bakışlı gafil, mahremiyeti aleni salyasında Bezirgân tükürüğü arsız alnında Maskeli vicdanının hayâsız berduşu dili Maskara ettiği imanın kutsal vaadine asılı şer niyetleri… Aklı ahvaliyle perçinli İhanet ceketli havari İçten çökertilmiş adamlığı sığ Hangi ısrarın konsülünde bronz şamdan ki Dilinden düşen misyonerliği Kelimeler iğrenir ucubeliğinden İhlâs semeresini sırtlanmış cehennem telaşları Şirktir ah’ı küfrü imanla kardeş Bağrı yanık taksimlerde öykünüyor ha bire Ne dese nafile Adamlığı nefsinin işgalinde Köhnemiş düzende naraları cömertçe Ne var ki… İhtilal sandığı yürekler kin şerbeti içmekte Sanrısı terliyor hücrelerinde Soluğu teneke dümtekelerde Ağarmış ömrünün imbatında bedbaht hiçliği… Yıkmak mı koca düzeni peh! Anca kendi dalgasında boğulur kıyı... Karnından dillenir hörgüçlü zabıt Neşesiz ahmak, paklansa da boş Fikri katran kusmakta Vicdanının bataklığında debelenirken eşkıyalığı Yoğura durur kahpeliğini izanında Böğründe gece kondu hüznü Zihninin paslı kurşununda erir eğreti öğütleri Şahan mı sandı özünü Yazık billahi… Ölüm sahada yoldaş oysa kargalar da vurulur Kuyruğunu kıstır inine yol al Sakın ha gakır gakır gaklama Git de kılavuz ol kendi gagana… 08.04.2009 |