ÖLÜ KELEBEKLER ŞEHRİtoz bulutlu şehrin sokaklarında kırağı tutmuş dallar üşürken yalancı baharı muştuluyor güneş kozasında bir tırtıl usulca kıpırdanıyor gülümseyerek güneşin altın saçlarına ruhumda kıştan kalma günler üzerimde zemherinin ayak izleri buz kesiği gözlerimde gece karası gün ışığı ısıtmıyor üşüyen kalbimi sararan yapraklar misali uçuşuyorum inanmak zor, güzel günlerin geleceğine içimde ölen mavi anemonların kokusu kanatlanıp uçmak istedikçe ruhum her nefesimde ölü serçeler doğuyor siyah fistanlı günlere penceresi kırık akşamların koynunda deli saçması düşlere uyanıyorum ak köpüklü bulutlarda yıkıyorum lekeli güncelerimi yağmurlar yağdırıyorum, şehrin sokaklarına her yer misk-i amber kokusunda toprak kokulu çiçekleri öpüyor arap kızı güller açtırıyorum, babil’in asma bahçelerini kıskandıran sevgi tohumlarını serpiyorum çorak gönüllere nehirler akıtıyorum, çatlayan hücrelerimden kiraz gülüşlü çocuklara oysa gerçekler gözüme saplanan kanlı mızrak sanrılı rüyalarıma düşen boş hayallerin duldasında afilli yalnızlığım kış güneşinin ellerinde tarumar saçlarım ecelin soğuk nefesi ensemde ölü kelebeklerin kucağına düşüyorum… ayşe uçar 12 /10 /2010 |
yastığımın altında çocukluk bekleyişlerim..
güzeldi