aşksız yârsız mevsimlerde bir gün daha battı ne çok ağladı denizler ne çok gül kanattı toprak keşke defosuz bir yürek acısız bir aşk olsa / yok sonu yangınla sonlanmış sevdaların üzeri çizilip çöpe atılsa ve sadece bir kalpte konaklasa aşk (iyi olurdu ama boş hayal düşünme bile) başıboş ruhların gezintisinde ayaklar altında hiç ezilmese -aşk
-her aşk kalbine ruhuna bedenine sadık olsa ( fazla ümitvari bir söylem)
insanda ne yara ne gam ne tasa kalırdı aldanmış kandırılmış kalplerin yanık kokusu silinirdi genizlerden (keşke)
ağzı bozuk günlerin hatırı sayılır saatlerinde ancak kötücül düşler kurgulanır (olsun düş olsun da iyisine de razıyız kötüsüne de) hayat devam ediyor ne verdiyse alıp kabul edelim basalım bağrımıza nenni de nenni uyuyup da büyüyelim nenni nenni büyüyüp de napalım nenni
bundan hoşlanmadım birileri uyandırsın bizi hemen çocuk kalma şansımız varsa ben o hakkımı kullanayım lütfen (olmadı şimdi herkes çocuk kalırsa)
hani nerde kavga döğüş çıkar ilişkisi nerde patlayan çatlayan göbekler dolusu ego kendini övmeler had bildirmeler görsel savaşlar fiziksel savaşlar ruhsal savaşlar ekonomik savaşlar psikolojik savaşlar rant savaşları vs....
yeterrrrrrrrrr!!..yeterrr! daraldım
kalbim dayanmaz bu kadar hengâmenin ortasında nefes alıp vermeye
o zaman hep yaptığımız gibi yapalım oturup seyir eyleyelim kan uykularına yatıp aman "bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyelim geçelim
(ya da oyun oynayalım)
ben körebe oyununu seçerim siz aç kapıyı bezirganbaşını fena olmaz kırk haramilerde iş başında olsun (oh ne âlâ memleket)
hay allah! hâlâ uykudayız bunların hepsi oluyor zaten öyleyse savurgan düşlerimizi savuralım rüzgârların önüne alsın gitsin kasırgalar vicdanımızı merhametimizi erdemlerimizi öyleyse hayat üstümüzden teğet geçerken (yaşar gibi yapalım bizde) kulak tıkayalım yürek yangınlarına kör olalım acılara dilsiz sağır olalım duymayalım feryat figanları (eee...ne şimdi bunlar)
sonuç olarak gelelim sadede bizlerden ne köy ne kasaba olur artık en iyisi ölümünü bekleyen yatalak bir hasta gibi uzanalım zaman toprak atıp örtsün üstümüzü (belki ağaç olur çiçek açarız he he..inandık bizde) un ufak olmuşuz haberimiz yok zaten içimizden bir akıllı çıkıp elimizden tutası yok
napalım peki son kez hepimiz yüzümüzü güneşe dönüp bakalım günebakanlar kadar güzel miyiz bakalım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AKLI BULANIK SÖYLENCELER şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AKLI BULANIK SÖYLENCELER şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
işte bir tuğla daha eksiliyor göklerden seninle kurduğum âşk imparatorluğundan geriye, kefensiz bir sessizlik kalıyor şimdi dudaklarımda tanrının suskunluğu kadar ağır bir yalnızlık, şu yangın, ne güzel de yakıyor utancımı
ego patlamaları ve görsel savaşlarla dolu meydanlar insan kendini överken kibir büyürken her şey çatırdar kırılır yetmez mi artık kalbim kalbim nasıl katlanır bu hengâmeye
Sevgiler güzel kalemine