14
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1862
Okunma
Olay, Mersin- Erdemli’nin Esenpınar(Güvere) Beldesinde yaşanmıştır. Ninemizin amacı, torununa teselli vermektir sadece...
Hikayeyi bana anlatan, geleceğin edebiyatçısı Bünyamin Demirtaş’a teşekkürler...
En olmadık zamanda beni güldürdün yine;
Güvere’nin neşesi, bizim Hanife Nine…
Eski köy evlerinde, avlunun köşesinde;
Tuvalet bulunurdu ağacın gölgesinde…
Hanife’nin torunu, Hilal altı yaşında;
Nine’yi ziyarete geldi bahar başında;
Minik kız, ürküyordu köyde müthiş doğadan;
Hele de avludaki zıplayan kurbağadan.
Hilal kız gidemezdi tek başına helâya;
Ninenin kurbağayla başı girdi belaya!
Nine hamur yoğurur, ellerine yapışmış;
Hilal zıplar yerinde, anlaşılan sıkışmış;
“Kızım kendin gitsene, ellerim hamurlu bak;
Cesaretini topla, olma bu kadar korkak!
Hem ben baktım avluya, yoktur kurbağa filan;
Olsa bile ne yazar; onu yemiştir yılan!”
Halil GÜLŞEN
5.0
100% (9)