10
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1528
Okunma
//Mevsimsiz bir ölüm korkusuyla cebelleşirken
Bir karaağaç gölgesinde susmuştum oysa
Elimde Oltu taşı maviden tem/s/bihlerim//
Okunası belki,
İdam ettiğim kafiyelerin hikâye olmuşluğu
Oysa,
İlk sahnesi son sahnesine denk edilmiş lirik sokaklarda az mı g/izlemiştim hüznümü
Hangi cümle arındırır bilmiyorum, keşkesine düştüğüm anlık sevinçlerimi
Dilimin ucunda ah gezinedursun
Bir damla gözyaşımın yüzü yok mendillere...
İzdüşümü gecenin zifrine yenilmişken
Titreyen ellerimle çalakalem siliyorum ne varsa
Melodik bir ezgide travma yaşamadan yeniden
Tanrıdan bir beyaz sayfa dileyerek,
Yazgısı yazılmamış bir kız çocuğu doğuracağım
Alnına divit kalem ahdimi yazacağım
Azaldıkça çoğalan...
Müptela olduğum varoş sızıları itip yamaçlarından
Minnet sayfalarda açmadan gözlerimi
Buğz cümlelere ilişip sırtımda besleyeceğim nefreti
Öldükçe dirilecek...
Kendimi unuttuğum ateşten alıp
Savurup küllerimi araratın çırılçıplak tenine
Ve aldırmadan ayın alaz düşlere gülüşlerine
Sevaplarımı bağışlayıp kırk haramiye
Hoşcakalacak geçmiş keşkelerin içinde...
Hele ki
Güvenmek! Kendini şahan zanneden bir mısralık sızıya
Ve düşmek aksi tebessümlerin anlamsız uykusuna
Hüzzam durmayacak suretim bir daha asla…
Büyüdüm artık!
Ve öğrendim ki dokunmazmış kirpik kaşına
Hayrı olmazmış bir gözün ötekine...
Nasılda kanamış en insani yanımız
Nasıl da a(l)danmışız...
Hüznü susturacağım artık yeminle!
Ah’ımı bırakıp deli rüzgâra
Diyardan diyara dökmeden gözlerimin selini
Çenesini kapatıp çığlıklarımın
Bölük pörçük sözcüklerle dualara dil dökeceğim
Affet beni ezberim hoşcakalacağım kendime
Sükûtu demleyip yürek ucunda
O mukaddese yalvaracağım incinmiş sözlerimle...
Tanrım!
Ya Anamın rahmine götür
Ve güneş doğarken kes göbeğimi...
Ya da günahımla yıka ki... öpsün toprağını son nefesim...
Ahh Tanrım ,
Bırak ve dokunma! Usulca ağlayayım kaybettiğim ipeksi kundağıma...