Eğlenmek Zamanla
iyimserliğime dokundu yaz
seni eylülüme anlattım peşin peşin rüyalarımı tanıştırdım sıcacık parmaklarınla ham ölüşleri unuttum ayrılığında ayrılığında bir hayat sürdüm sobasında gözlerin kışlarının tığ gibi bir kötümserlik saplanınca kalbime çocuk resimleri kadar masum koşturmacalarım en genç gençliğinden vuruldu ama durulmadı arayan şiirlerim ay ışığının geceyle öpüştüğü yerde döneceğini düşünüp eğleniyorum zamanla kusursuzluğunu yitirmiş şimdi çöl bütün aşmalar öksüz hani dağlara bulaşmadan dinmezdi bu sızı hayat ilk nasıl böyle bir kıtlık tanımıyorum hiçbir masallı kavuşmayı gönül lugatımda bütün diller yitik seni isteyen sesiydi çığlığımın alfabesi bütün bir gece eğitimli kendi karanlığımda boğuluyorum sanki nedensiz sana ağlayan gözlerimin en bakir anıydı toprak kokulu bir çaresizlikte düşlerim hayata sığmayınca zamanla eğleniyorum... bende bıraktığın yıldızlar kadar çok beni bıraktığın gökyüzü kadar yalnız ıssız... ıssız ve biricik ayrıntısıydın sırlarımın hor kullanılmış mevsimlere döndürdün hüzünlerimi bütün renkleri yaşlanmış bir gökkuşağına yorulunca yangın artık gitme vaktidir hiçbir acıyı söz konusu etmeden bağışlayarak yanlış kanaatlarını yaprakların döküldüğü yeşil bir rüya kadar kadersiz kederliyim yaralarımın kıyısı yok sızılarımın payında uzak limanlar tan yeri çırağı bakışlarının sesindeki bu ülkü ben miyim ki zamanı eğliyorum... kağan işçen |
bütün renkleri yaşlanmış bir gökkuşağına
zamanla eğlenmek zamanı eğlemek...
çok çok güzeldi..
kutlarım...
saygılar...