ay ışığı’ ağır ağır geçer mahkûmlar avludan sigarasını çekmektedir biri bitlis kokar kâğıdı tütünü ’ * ve eylüldür o gece ay başka düşer mahpushane avlusuna teninde bebek kokusu okşar pencerenin demirine tutunan adamın yüzünü birlikte şarkı söylerler gizli bahçelerinde el ele yalnız incir ağaçlarının mırıltısını duyar mahkum salıncakta bebeğin saçları sonra ay gider sessizce evine her akşam gün uçar tespih ucunda gün konar yeniden tellerdeki kuşlar eşliğinde hırçın dalgalar döver hayallerini gümüşten takalar kaybolur o an içinde üşür elbisesiz avluda duvarın kıyısında bekler göğsünde mühür gözlü yar sızısı ... o benim babam o benim babamdı gözleri bal rengi gözleri mamak’ta asılı gözleri metris’te mengene ve diyarbakır’da haykıran duvarlar Aysu *su yolu |
Harikaydı.
Bakamadığım şiirlere de bakmaya çalışıyorum, çok sıkışık bir işim vardı.
Eğer beğendiğim kalemleri okumazsam bir yanımda eksiklik hisseder oldum.
Tekrar tebrikler, sevgilerle